Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
baba soyluluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyun, mirasın, sosyal statünün öncelikle veya sadece baba tarafından belirlendiği aile düzeni


baba tarafı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ailenin baba yönünden akrabaları


baba tatlısı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şambaba


baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk
Anlamı:

1. `bir babanın kızı için harcadığı para, hazırladığı çeyiz göstermelik olmaktan ileri gidemez, kızın yaşam boyu süren giderlerini kocası üzerine almıştır` anlamında kullanılan bir söz


baba yadigârı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Babadan kalan, baba döneminde yapılmış, babanın hatırasını taşıyan

Örnek:

1. Baba yadigârı kümesteki tavuklar yumurtlamışsa ıspanaklı iki yumurta pişirirdi.

1. Baba yadigârı kümesteki tavuklar yumurtlamışsa ıspanaklı iki yumurta pişirirdi.


baba yarısı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Amca


baba yerli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Baba yerliliğe ilişkin olan, baba yerliliğe dayanan


baba yerlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeni evli çiftin, erkeğin ailesinin yanında yaşamasına dayanan evlilik düzeni


baba yurdu
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Baba ocağı


babaanne
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babanın annesi

Örnek:

1. Babaannem özel bir kadındı. Anlatılmaya değer.

1. Babaannem özel bir kadındı. Anlatılmaya değer.


Telaffuz : baba'anne

babaannelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babaanne olma durumu

2. Babaanneye yakışan davranış


babaç
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı

Örnek:

1. Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler.

1. Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler.


babaca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Baba gibi, babaya yakışır

Örnek:

1. Bu kardeşçe, babaca muameleleri karşısında, artık böyle bir hisse kapılmanın ne kadar yersiz olduğunu anlamaya başlamıştım.

1. Bu kardeşçe, babaca muameleleri karşısında, artık böyle bir hisse kapılmanın ne kadar yersiz olduğunu anlamaya başlamıştım.


babacan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Olgun, hoşgörülü, iyi kalpli, güvenilir (erkek)

Örnek:

1. Bu durumda ortada Doktor Hayrullah gibisinden babacan bir koruyucunun bulunması yeterliydi.

1. Bu durumda ortada Doktor Hayrullah gibisinden babacan bir koruyucunun bulunması yeterliydi.


Lisan : Türkçe baba + Farsça cān

babacanca
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sevecen, cana yakın

Örnek:

1. Ahmet Midhat Efendi'nin etrafındaki hayatla teması babacanca bir kucaklaşmadan ileri gitmemişti.

1. Ahmet Midhat Efendi'nin etrafındaki hayatla teması babacanca bir kucaklaşmadan ileri gitmemişti.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sevgi ve sevecenlikle, cana yakın olarak


Telaffuz : babaca'nca

babacanlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babacanlaşmak durumu


babacanlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Babacan duruma gelmek


babacanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babacan olma durumu, cana yakınlık


babacı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Babacılık yanlısı olan, paternalist


babacık

İlgili Kelimeler:

efendibabacık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Babalara sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz

Örnek:

1. Ertesi gün okulun yolunu tutunca yine üniformalarının içinde anacıklarının, babacıklarının görmek istedikleri masum çocuksu hâllerine dönerler.

1. Ertesi gün okulun yolunu tutunca yine üniformalarının içinde anacıklarının, babacıklarının görmek istedikleri masum çocuksu hâllerine dönerler.


babacıl
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Babasını çok seven, babasına çok düşkün olan


babacılık
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Devletin türlü sınıflar üzerinde babalık ederek bu sınıflar arasında denge kurmaya çalışması işlemi, paternalizm


babaçko
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Güçlü, gösterişli, iri yarı (kadın)


Telaffuz : baba'çko

Babadağ
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : baba'dağ

babadan kalma
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Babanın miras olarak bıraktığı (mal, mülk, eşya)

Örnek:

1. Odamın ışığını yakıp babadan kalma ceviz masanın başına geçiyorum.

1. Odamın ışığını yakıp babadan kalma ceviz masanın başına geçiyorum.