Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tek yönlülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tek yönlü olma durumu


tek yumurta ikizi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Tek yumurtada döllenen ikizler

2. Bu ikizlerden her biri


tek yürek
Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Hep birlikte


tekabül
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Karşılık olma, karşılama, yerini tutma

2. mantık , mantık , mantık , mantık , Karşı olum


Lisan : Arapça teḳābul

Telaffuz : teka:bül

tekabül etmek
Anlamı:

1. karşılık olmak, karşılamak, bir şeyin yerini tutmak


tekâlif
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Teklifler

2. Vergiler, salmalar


Lisan : Arapça tekālīf

Telaffuz : tekâ:li:fi

tekâmül
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Olgunluk, olgunlaşma

2. Gelişim, gelişme

Örnek:

1. Bu derece intibak kabiliyeti, tekâmül kuvveti olan dinamik bir millet olmasak mahvolurduk.

1. Bu derece intibak kabiliyeti, tekâmül kuvveti olan dinamik bir millet olmasak mahvolurduk.

3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Evrim


Lisan : Arapça tekāmul

Telaffuz : tekâ:mül

tekâmül etmek
Anlamı:

1. olgunlaşmak

2. evrim geçirmek, gelişmek


tekâpu
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dalkavukluk etme, birinin her dediğini, her yaptığını onaylama


Lisan : Farsça tekāpū

Telaffuz : tekâ:pu:

tekâsüf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir araya gelme, toplanma, sıkışma

Örnek:

1. O, mektup değil gözyaşlarının kelime ve cümle hâlinde tekâsüfü idi.

1. O, mektup değil gözyaşlarının kelime ve cümle hâlinde tekâsüfü idi.

2. Yoğun duruma gelme, yoğunlaşma


Lisan : Arapça tekās̱uf

Telaffuz : tekâ:süf

tekâsüf etmek
Anlamı:

1. toplanmak

2. yoğunlaşmak

Örnek:

1. Öyle zamanları oluyor ki ateşi gözlerinde tekâsüf eden bir neşe volkanı kesiliyor.

1. Öyle zamanları oluyor ki ateşi gözlerinde tekâsüf eden bir neşe volkanı kesiliyor.


tekâsül
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Üşengeçlik


Lisan : Arapça tekāsul

Telaffuz : tekâ:sül

tekaüdiye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Emekli aylığı

Örnek:

1. Tiyatro artistlerinin tekaüdiyeleri olmalıdır.

1. Tiyatro artistlerinin tekaüdiyeleri olmalıdır.


Lisan : Arapça teḳāʿudiyye

Telaffuz : teka:üdiye

tekaüt

İlgili Kelimeler:

tekaüt ikramiyesi, tekaüt maaşı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Emekliye ayrılma

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Emekli

Örnek:

1. Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor.

1. Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor.


Lisan : Arapça teḳāʿud

Telaffuz : teka:üt

tekaüt ikramiyesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emekli ikramiyesi


tekaüt maaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emekli aylığı


tekaüt olmak
Anlamı:

1. emekli olmak, emekliye ayrılmak

Örnek:

1. Son günlerde tekaüt olduğunu haber almıştım.

1. Son günlerde tekaüt olduğunu haber almıştım.


tekaütlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emeklilik

Örnek:

1. Tekaütlük, hayatta düğünler, doğumlar, ölümler cinsinden ehemmiyetli bir gündür.

1. Tekaütlük, hayatta düğünler, doğumlar, ölümler cinsinden ehemmiyetli bir gündür.


tekbenci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tekbencilik yanlısı olan


Telaffuz : te'kbenci

tekbencilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , `Yalnız ben varım, benden başka her şey yalnızca benim tasarımımdır` diyen, öznel beni bilinç içerikleriyle birlikte tek gerçek, tek var olarak kabul eden görüş, solipsizm


tekbir
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve `Allahuekber` sözü ile başlayan dua


Lisan : Arapça tekbīr

Telaffuz : tekbi:ri

tekbir getirmek
Anlamı:

1. Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve `Allahuekber` sözü ile başlayan duayı okumak

Örnek:

1. Hemen şükran secdesine kapanarak tekbir getirir.

1. Hemen şükran secdesine kapanarak tekbir getirir.


tekçi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Tekçilik taraflısı olan, tekçilikle ilgisi olan, birci, monist


tekçilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Gerçekliğin temeli olarak yalnızca tek bir ilkeyi benimseyen dünya görüşü, çokçuluk karşıtı, bircilik, monizm

2. Gerçekliğin herhangi bir organ gibi bölünmez bir bütün olduğuna ve bağımsız parçaları bulunmadığına inanan öğreti, bircilik, monizm


tekdir
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Azarlama, paylama


Lisan : Arapça tekdīr

Telaffuz : tekdi:ri