92406 kayıt bulundu.
1. kendisine gelen topu bekletmeden en uygun durumda olan arkadaşına vererek karşı takımın oyun kurmasını engellemek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tek rengi olan
2. fizik , fizik , fizik , fizik , Yalnız basit bir renk veren (ışık)
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , 1, 3, 5, 7, 9 gibi kesirsiz olarak 2'ye bölünemeyen sayılar
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir seçimde tek yetkili olan kimse
2. spor , spor , spor , spor , Bir takıma girecek sporcuların seçiminde yetkili olan kimse
1. Futbol takımını yapan tek seçici gibi herkesi her yerde deniyordu.
1. Futbol takımını yapan tek seçici gibi herkesi her yerde deniyordu.
1. sıfat , sıfat , müzik , müzik , sıfat , sıfat , müzik , müzik , Benzer seslerin kullanılmasıyla yapılan (müzik vb.)
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değişik düşünceler dile getirilemeyen (ortam, toplum)
1. sıraya girmek, sıralanmak
1. Fabrikaların akşam vardiyaları dağıldıktan sonra işçiler fabrika kapılarında tek sıra oldular.
1. Fabrikaların akşam vardiyaları dağıldıktan sonra işçiler fabrika kapılarında tek sıra oldular.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Tek başına hareket eden kimse
1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Tek tanrıcılığa inanan, monoteist
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , İnsanın, doğada ve toplumda, ilk veya değişmez sebebi araştırmasına yol açan tarihsel şartların etkisiyle her şeye gücü yeten bir tek tanrı düşüncesine varması, monoteizm
2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Evreni, doğayı ve toplumu yaratıp yöneten, her şeye gücü yeten tek bir tanrı bulunduğuna inanma ve ona tapınma, tevhit
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnandığı tek bir tanrı olan
1. Tek tanrılı dinler.
1. Tek tanrılı dinler.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yanı, tarafı olan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tek bakış açısı olan, tek yanlı, tek yönlü
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Çift tırnak içinde verilen bir alıntıda yer alan bir başka sözü belirlemek için kullanılan noktalama işaretinin adı ('... ')
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tek parmaklılar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Az, seyrek
1. Tek tük ışıklar pırıldamaya başlamıştır.
1. Tek tük ışıklar pırıldamaya başlamıştır.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Az, seyrek olarak
1. Arada tek tük gelenlerin çoğu kapıdan bakıp oturmadan geri dönüyorlardı.
1. Arada tek tük gelenlerin çoğu kapıdan bakıp oturmadan geri dönüyorlardı.
1. birlikte hareket etmek
1. Birbirimize sımsıkı sarılmış, tek vücut olmuş, sallanıp duruyoruz.
1. Birbirimize sımsıkı sarılmış, tek vücut olmuş, sallanıp duruyoruz.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tek taraflı
1. Tek yanlı düşünme gerçekleri görmeye engeldir.
1. Tek yanlı düşünme gerçekleri görmeye engeldir.
1. isim , isim , isim , isim , Araçlara gitmeleri için sadece bir istikamette izin verilen yol
2. Karşıdan trafik akışının olmadığı yol
tek yönlü yol
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tek yönü olan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tek taraflı
1. Tek yönlü bir çalışma.
1. Tek yönlü bir çalışma.
1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde trafiğin yalnız bir yönde hareket edebildiği kara yolu