92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Oranlamaya, tahmine göre, kararlama, aşağı yukarı
Lisan : Arapça taḫmīnī
Telaffuz : tahmi:ni:
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , edebiyat , edebiyat , isim , isim , eskimiş , eskimiş , edebiyat , edebiyat , Divan edebiyatında bir gazelin her beytinin başına üç dize katılması durumu, beşleme
Lisan : Arapça taḫmīs
Telaffuz : tahmi:si
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kahve vb. şeyleri kavurma
2. Kavrulmuş ve öğütülmüş kahve satan yer
Lisan : Arapça taḥmīs
Telaffuz : tahmi:si
tahnit sanatı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bozulmaması için ölüyü ilaçlama
Lisan : Arapça taḥnīṭ
Telaffuz : tahni:ti
1. isim , isim , isim , isim , İçi doldurulmuş süs hayvanı maketi yapma sanatı
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bir tür eğri budama bıçağı
Lisan : Farsça dehre
Telaffuz : ta'hra
1. isim , isim , isim , isim , Yıkıp bozma, harap etme
Lisan : Arapça taḫrībāt
Telaffuz : tahri:ba:tı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir şeyin aslını bozma, kalem oynatma, değiştirme
Lisan : Arapça taḥrīf
Telaffuz : tahri:fi
1. bozmak, değiştirmek
1. Ben sözleri tahrif ederek tercüme ettim.
1. Ben sözleri tahrif ederek tercüme ettim.
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin aslını bozma, değiştirme
Lisan : Arapça taḥrīfāt
Telaffuz : tahri:fa:tı
1. isim , isim , isim , isim , Cinsel isteği, duyguları uyandırma, artırma
2. Bir kimseyi, kötü bir iş yapması için harekete geçirme, kışkırtma
3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Yola çıkartma, hareket ettirme, kımıldatma
Lisan : Arapça taḥrīk
Telaffuz : tahri:ki
1. cinsel isteği, duyguları uyandırmak, artırmak
2. harekete geçirmek, kışkırtmak
1. Zamanımızın sanatkârını en çok tahrik eden budur.
1. Zamanımızın sanatkârını en çok tahrik eden budur.
3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , yola çıkartmak, hareket ettirmek, kımıldatmak
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kışkırtmalar
Lisan : Arapça taḥrīkāt
Telaffuz : tahri:kâ:tı
1. isim , isim , isim , isim , Tahrik eden kimse
1. Çevre sorunlarının bizde ilk tahrikçisi olmak onuru başkentimiz Ankara'ya düşüyor.
1. Çevre sorunlarının bizde ilk tahrikçisi olmak onuru başkentimiz Ankara'ya düşüyor.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çizgi
Lisan : Arapça taḥrīr
Telaffuz : tahri:li
1. isim , isim , isim , isim , Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
1. Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım.
1. Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım.
Lisan : Arapça taḫrīb
1. yıkmak, kırıp dökmek, bozmak
1. Konağı pencere demirlerine kadar tahrip ettiler.
1. Konağı pencere demirlerine kadar tahrip ettiler.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yıkıcı, yıkan, zarar veren, tahrip eden
Lisan : Arapça taḥrīb + Farsça -kār
tahrir heyeti
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yazma, kitabet, kompozisyon
Lisan : Arapça taḥrīr
Telaffuz : tahri:ri
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yazı kurulu
1. İki gazetenin tahrir heyeti buna çare buldular.
1. İki gazetenin tahrir heyeti buna çare buldular.