92406 kayıt bulundu.
1. hayal etmek
1. Ama insan havsalası bundan ilerisini tahayyül edemez.
1. Ama insan havsalası bundan ilerisini tahayyül edemez.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sınırlamalar, kısıntılar
Lisan : Arapça taḥdīdāt
Telaffuz : tahdi:da:tı
1. isim , isim , isim , isim , Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma
Lisan : Arapça taḥdīd
Telaffuz : tahdi:di
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hafifletme, yükünü azaltma
Lisan : Arapça taḫfīf
Telaffuz : tahfi:fi
tahıl ambarı, tahıl yemi
1. isim , isim , isim , isim , Buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç vb. hasat edilen ürünler ile tohumlarının genel adı, hububat
Lisan : Arapça daḫl
1. isim , isim , isim , isim , Henüz olgunlaşmamışken kuru ot, silo yemi, kıyılmış yeşil yem olarak kullanılmak üzere biçilen veya biçilmeden otlatılan tahıllar
tahin helvası, tahin rengi
1. isim , isim , isim , isim , Öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu
Lisan : Arapça ṭaḥīn
1. isim , isim , isim , isim , Tahinin şekerle karıştırılmasıyla yapılan bir helva türü
1. isim , isim , isim , isim , Kirli, koyu sarı renk, tahinî
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , isim , isim , Tahin rengi
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
Lisan : Arapça ṭaḥīnī
Telaffuz : tahi:ni:
tahinli ekmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde tahin bulunan
1. isim , isim , isim , isim , Mayalanmış hamurun 1-2 santimetre kalınlığında açılıp üzerine şekerlendirilmiş tahinin serilmesiyle elde edilen malzemenin fırında pişirilmesiyle yapılan bir ekmek türü
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
Lisan : Arapça ṭāhir + Farsça bū-selīk
Telaffuz : ta:hirbu:selik
1. isim , isim , isim , isim , Soruşturma
1. Bunun böyle olduğunu iyice tahkik için yola çıkmak üzere idim.
1. Bunun böyle olduğunu iyice tahkik için yola çıkmak üzere idim.
Lisan : Arapça taḥḳīḳ
Telaffuz : tahki:ki
1. soruşturmak
1. Bu meseleyi fakültedeki mütehassıslardan tahkik etmesini rica ettim.
1. Bu meseleyi fakültedeki mütehassıslardan tahkik etmesini rica ettim.
tahkikat komisyonu
1. isim , isim , isim , isim , Soruşturma
1. Tahkikatın neticesinden beni de malumattar ediniz.
1. Tahkikatın neticesinden beni de malumattar ediniz.
Lisan : Arapça taḥḳīḳāt
Telaffuz : tahki:ka:tı
tahkim kurulu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi
Lisan : Arapça taḥkīm
1. kuvvetlendirmek, sağlamlaştırmak
1. Her yerde bize derece derece verilen kanaat, burada biraz daha tahkim edilmiş oldu.
1. Her yerde bize derece derece verilen kanaat, burada biraz daha tahkim edilmiş oldu.
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Anlaşmazlıkları çözmek üzere oluşturulmuş hakem heyeti
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Bir yeri düşman saldırısına karşı koyabilecek duruma getirmek için yapılan türlü haberleşme, hendek, siper vb. savunma tesisleri
2. Maden yatağında açılan bir kanalın çökmesini önlemek amacıyla sağlamlaştırma
Lisan : Arapça taḥkīmāt
Telaffuz : tahki:ma:tı