tahammülsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tahammülü olmayan

Örnek:

1. Yorgun, tahammülsüz, aşkı taşımaya kabiliyetsiz bir hâldeyim.

1. Yorgun, tahammülsüz, aşkı taşımaya kabiliyetsiz bir hâldeyim.

tahammülsüzlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tahammülsüz olma durumu

tahammür

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , isim , isim , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , Mayalanma

Lisan : Arapça taḫammur

tahammür etmek

Anlamı:

1. mayalanmak

tahammuz

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ekşime

Lisan : Arapça taḫammuż

taharet

İlgili Kelimeler:

taharet bezi, taharet borusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Temizlik, temiz olma

2. Sidik ve dışkı yapıldıktan sonra suyla temizlenme

3. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , İslam dini inanışlarına uygun olarak yapılan temizlik

Lisan : Arapça ṭahāret

Telaffuz : taha:ret

taharet almak

Anlamı:

1. temizlenmek

taharet bezi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sidik ve dışkı yapıldıktan sonra kullanılan küçük kurulama bezi

taharet borusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alafranga tuvaletlerde temizlenmek için suyun akmasını sağlayan kıvrımlı boru

taharetlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taharetlenmek işi

taharetlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sidik ve dışkı yapıldıktan sonra temizlenmek

taharri

İlgili Kelimeler:

taharri memuru

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Arama, araştırma

Lisan : Arapça taḥarrī

Telaffuz : taharri:

taharri etmek

Anlamı:

1. araştırmak

Örnek:

1. Düşünmek, bir fikrin üzerinde sabit kalmamak, daima doğruyu, hakikati taharri etmekten ibarettir.

1. Düşünmek, bir fikrin üzerinde sabit kalmamak, daima doğruyu, hakikati taharri etmekten ibarettir.

taharri memuru

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sivil polis

taharrüş

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tırmalanma, kurcalanma, azdırılma

Lisan : Arapça taḫarruş

taharrüş etmek

Anlamı:

1. tırmalanmak, kurcalanmak, azdırılmak

2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , irkilmek

tahassun

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Korunmak için bir yere çekilme, sığınma

Lisan : Arapça taḥaṣṣun

tahassür

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Özlem

Örnek:

1. Neveser'in gönlünde elem bulaşığı bir tahassür, bir hicran...

1. Neveser'in gönlünde elem bulaşığı bir tahassür, bir hicran...

2. Kavuşmak istenen şey veya kimse için üzülme, yanıp yakılma

Lisan : Arapça taḥassur

tahassüs

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Duygulanma, duygulanım

Örnek:

1. Tahassüsünü ancak bu sakin gözyaşlarıyla ifade etti.

1. Tahassüsünü ancak bu sakin gözyaşlarıyla ifade etti.

Lisan : Arapça taḥassus

tahaşşüt

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yığınak

Lisan : Arapça taḥaşşud

tahattur

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hatırlama

Lisan : Arapça taḫaṭṭur

tahattur etmek

Anlamı:

1. hatırlamak

tahavvül

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme, değişkenlik, dönüşme, dönüşüm

Örnek:

1. Gençliğin karşısına çıkınca harika bir tahavvülle başı dikildi.

1. Gençliğin karşısına çıkınca harika bir tahavvülle başı dikildi.

Lisan : Arapça taḥavvul

tahavvül etmek

Anlamı:

1. değişmek, dönüşmek

tahayyül

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayalde canlandırma

Örnek:

1. Kapıları yeşil sabahlara açılan sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri...

1. Kapıları yeşil sabahlara açılan sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri...

Lisan : Arapça taḫayyul