Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
süre sonu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir işin bitirilmesi veya borcun ödenmesi için öngörülen sürenin sona ermesi, vade bitimi, vade sonu


sürebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürebilmek işi


sürebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , Sürme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sürmeye gücü yetmek


süreç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses

Örnek:

1. Kitaba aldığım bu yazılar, gerçekte siyasal kavgamın gelişme sürecinde önemli bir tavır takınmayı vurgulamaktadır.

1. Kitaba aldığım bu yazılar, gerçekte siyasal kavgamın gelişme sürecinde önemli bir tavır takınmayı vurgulamaktadır.


süreduran
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Süredurum durumunda olan, atıl


süredurum
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir cismin içinde bulunduğu düzgün hareket veya hareketsizlik durumunun sürüp gitmesi, hareketsizliğe veya hareketsizlikten harekete kendi başına geçememesi özelliği, atalet


süregelme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süregelmek işi


süregelmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek

Örnek:

1. Her on yılda bir, geçmişten bu yana süregelen edebiyatı alaşağı ediyoruz.

1. Her on yılda bir, geçmişten bu yana süregelen edebiyatı alaşağı ediyoruz.


süreğen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden, müzmin, kronik

Örnek:

1. Süreğen bir anlaşmazlık.

1. Süreğen bir anlaşmazlık.

2. Uzun zamandan beri süren, müzmin, kronik

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık), müzmin, kronik, akut karşıtı

Örnek:

1. Süreğen bir hastalık.

1. Süreğen bir hastalık.


süreğenleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süreğenleşmek işi, müzminleşme


süreğenleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Süreğen bir durum almak, müzminleşmek


süreğenleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süreğenleştirmek durumu, müzminleştirme


süreğenleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Süreğen duruma getirmek, müzminleştirmek


süreğenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süreğen olma durumu, müzminlik


süregitme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süregitmek işi


süregitmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aynı biçimde devam etmek

Örnek:

1. İki yetişkin arasında süregiden gerilimin fazlasıyla farkındaydı.

1. İki yetişkin arasında süregiden gerilimin fazlasıyla farkındaydı.


sürek

İlgili Kelimeler:

sürek avı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süren, devam eden zaman

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hızlı süren, hızlı giden

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü


sürek avı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birçok avcının katılmasıyla ve çoğu kez at üzerinde avı kuşatarak yapılan avlanma, sürgün avı


şürekâ
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ortaklar, şerikler

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yandaşlar, taraftarlar, destekçiler


Lisan : Arapça şurekā

Telaffuz : şürekâ:

sürekçi
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Davar alışverişiyle uğraşan kimse


sürekçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sürekçinin yaptığı iş


sürekli

İlgili Kelimeler:

sürekli ünsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Uzun süreli olarak, daima

3. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Yumuşak


sürekli ünsüz
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Yumuşak ünsüz


süreklice
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sürekli bir biçimde


Telaffuz : sürekli'ce

süreklileştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süreklileştirmek işi