92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
1. Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum.
1. Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum.
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Beklemek
2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sürmek, devam etmek
3. -de , -de , -de , -de , Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kokar ağaç
Telaffuz : Çince Ailanto'dan
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Bir yerin çevresinde dolanmak
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok uzun bir süre
1. Başlanmış bir şiir, bazen aylarca bekler cebimde.
1. Başlanmış bir şiir, bazen aylarca bekler cebimde.
Telaffuz : ayla'rca
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde ay biçimi bulunan
1. Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor.
1. Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor.
2. Ay ışığı olan, mehtaplı
1. Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu.
1. Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu.
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Gebe
1. çalışması karşılığı olarak her ay belirli bir para alınacak bir işe başlamak, maaşa geçmek
2. gündelikten veya ücretten kadroya geçmek
onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı
1. isim , isim , isim , isim , Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş
1. Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık.
1. Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir ay içinde olan
1. Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı.
1. Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir ay süren, mahiye
1. Aylık iş.
1. Aylık iş.
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ayda bir kez yapılan veya çıkan
1. Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.
1. Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.
5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belirli aydan beri var olan
1. Üç aylık çocuk.
1. Üç aylık çocuk.
6. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir ay için
1. emekli olan veya başka sebeplerle çalışmayanlara her ay için belirli bir parayı ödemeyi üstlenmek, maaş bağlamak
1. isim , isim , isim , isim , Aylıkla çalışan kimse
2. Başka geliri olmayıp yalnız aldığı aylıkla geçinen kimse
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aylık alan (kimse), maaşlı
1. Aylıklı bakıcısı varmış kuşların.
1. Aylıklı bakıcısı varmış kuşların.
2. Karşılığı aylıkla ödenen
1. Aylıklı bir iş.
1. Aylıklı bir iş.
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Kendine gelmek, aklı başına gelmek, ayılmak
1. Bırak gece yarısı hoşbeşi Allah aşkına, aydım artık gidip yatayım.
1. Bırak gece yarısı hoşbeşi Allah aşkına, aydım artık gidip yatayım.
2. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Gerçeği anlamak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çevresinde olup bitenlerin farkına varmayan, sezmeyen (kimse), gözü bağlı, gafil, bilgisiz
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aymazlaşma ihtimali veya imkânı bulunmak