92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Soyağacı
1. Önce soyu sopu düşünüyorum, adamların soy kütüklerini artık bilmem hangi tarihe kadar çıkarıyorum.
1. Önce soyu sopu düşünüyorum, adamların soy kütüklerini artık bilmem hangi tarihe kadar çıkarıyorum.
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Türlerin, ortaya çıktıkları zamandan bulundukları zamana kadar geçirdikleri gelişim evrelerinin tümü, filogenez, birey oluş karşıtı
1. isim , isim , isim , isim , Bütün soy ve hısımlar
1. Bir kumaş boyacısıyla soyu sopu ve çırakları İstanbul'a gelmişler.
1. Bir kumaş boyacısıyla soyu sopu ve çırakları İstanbul'a gelmişler.
2. Döl, zürriyet
soya eti, soya fasulyesi, soya filizi, soya loru, soya sütü, soya unu, soya yağı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kökeni Çin ve Japonya'ya uzanan, protein değeri bakımından zengin bir tür fasulye, soya fasulyesi (Soia hispida)
1. Soya yağı. Soya unu.
1. Soya yağı. Soya unu.
Lisan : Fransızca soja
Telaffuz : so'ya
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Kalıtım
1. isim , isim , isim , isim , Soya fasulyesinden elde edilen, beyaz peynire benzeyen, kolesterol içermeyen bir yiyecek türü, soya loru, tofu
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Soya
1. isim , isim , isim , isim , Soyanın besleyici değeri yüksek olduğu için çorba ve salatalarda kullanılan yeni sürmüş küçük dalları
1. isim , isim , isim , isim , Islatılıp pişirilen soya fasulyelerinin öğütülüp bastırılmasıyla elde edilen bir süt türü
1. isim , isim , isim , isim , Soya fasulyesinin kavrulup öğütülmesiyle elde edilen, protein, demir, kalsiyum ve B vitamini açısından zengin bir un türü
1. isim , isim , isim , isim , Soyadan elde edilen, hafif tatlı ve kokusuz bir yağ türü
1. -i , -i , -i , -i , Soyma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Soymaya gücü yetmek
1. isim , isim , isim , isim , Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı, aile ismi, soy ismi
1. Babası evvela soyadını Öz-Cengiz diye kaydettirmişti.
1. Babası evvela soyadını Öz-Cengiz diye kaydettirmişti.
Telaffuz : so'yadı
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir kişinin veya bir ailenin en uzak atasından başlayarak bütün kollarını belirten çizelge, hayatağacı, soy kütüğü, şecere
1. isim , isim , isim , isim , Soyları bir olan bireylerden her biri
1. Bizim zavallı soydaşlarımıza kadar önünüze kim rast geldiyse kılıçtan geçirdiniz.
1. Bizim zavallı soydaşlarımıza kadar önünüze kim rast geldiyse kılıçtan geçirdiniz.
1. isim , isim , isim , isim , Soyları bir olma, bir soydan olma durumu, türdeşlik
1. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , `her insan veya yaratık az çok soyuna benzer` anlamında kullanılan bir söz
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Soyma işini yaptırmak
1. Çadırda esvaplarını soydurdu, vücutlarına baktı, beğenmedi.
1. Çadırda esvaplarını soydurdu, vücutlarına baktı, beğenmedi.