Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sönüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sönme işi


sonuşmaz
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığı başka bir eğri veya doğru, asimptot


sönüverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sönüvermek işi

Örnek:

1. Böyle birdenbire kabarmayı, sonra yine birdenbire sönüvermeyi anlıyorum.

1. Böyle birdenbire kabarmayı, sonra yine birdenbire sönüvermeyi anlıyorum.


sönüvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ansızın veya çabucak sönmek

Örnek:

1. Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor.

1. Emeklilikten evvel aslan gibi olan bir adam, genç yaşında tekaüt edilirse sönüveriyor.


Telaffuz : sönü'vermek

sopa

İlgili Kelimeler:

bilardo sopası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalın değnek

Örnek:

1. Erkekler ellerine birer sopa aldılar, köy halkı peşlerinde dere içine koştular.

1. Erkekler ellerine birer sopa aldılar, köy halkı peşlerinde dere içine koştular.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dayak, kötek


Telaffuz : so'pa

sopa atmak (veya çekmek)
Anlamı:

1. dövmek

Örnek:

1. Şu budalaya bir sopa çekin de bir daha para kazanmadan gurbette kalmayı öğrensin.

1. Şu budalaya bir sopa çekin de bir daha para kazanmadan gurbette kalmayı öğrensin.


sopa yemek
Anlamı:

1. dövülmek, dayak yemek


sopalama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sopalamak işi


sopalamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sopa ile vurmak, dövmek


sopalanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sopalanmak işi


sopalanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sopa ile vurulmak, dövülmek


sopalı

İlgili Kelimeler:

eli sopalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Elinde sopası olan


sopanın altına yatırmak
Anlamı:

1. dövmek

Örnek:

1. Topal iyice küplere binse de avradını sopanın altına yatırsaydı.

1. Topal iyice küplere binse de avradını sopanın altına yatırsaydı.


şopar
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çingene çocuğu

Örnek:

1. Çalgı sesini duyan bütün şoparlar çadırlardan fırlayıp çevremizi kuşatıyorlardı.

1. Çalgı sesini duyan bütün şoparlar çadırlardan fırlayıp çevremizi kuşatıyorlardı.

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Şımarık, küstah, yaramaz


şoparlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şopar gibi davranma


soprano
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Kadın veya çocuklarda en ince ses

2. Sesi ince olan ses sanatçısı

3. Bir çalgı topluluğunda en ince sesleri veren müzik araçları


Lisan : İtalyanca soprano

Telaffuz : sopra'no

sopsoğuk
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok soğuk


Telaffuz : so'psoğuk

sör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katolik mezhebinde kendini dine adayan ve manastırda yaşayan kadın

2. Katolik mezhebinde dinle ilgili bir yükümlülük almayan ancak din uğruna hemşirelik, hasta bakıcılık vb. işlerde çalışan kadın


Lisan : Fransızca soeur

sör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İngiliz soyluluk unvanı


Lisan : İngilizce sir

Şor
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Batı Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğunun adı


sora sora Bağdat (veya Kâbe) bulunur
Anlamı:

1. `insan sora sora çok uzak yerleri bile bulur` anlamında kullanılan bir söz


sorabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sorabilmek işi


sorabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sorma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Kırılgan bakışlarından, onca tehditten sonra bana yine sorabileceği aklıma geldi.

1. Kırılgan bakışlarından, onca tehditten sonra bana yine sorabileceği aklıma geldi.


Şorca
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şor Türkçesi


sordurabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sordurabilmek işi