Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sordurabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sordurma ihtimali veya imkânı bulunmak


sordurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sordurmak işi


sordurmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sorma işini yaptırmak


sordurtabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sordurtabilmek işi


sordurtabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Sordurtma ihtimali veya imkânı bulunmak


sordurtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sordurtmak işi


sordurtmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Sordurmasını sağlamak


sörf
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Özel kayma aracı ve yelkenlisi ile denizde yapılan bir spor türü


Lisan : İngilizce surf

sörfçü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sörf sporu yapan kimse


sörfçülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sörfçü olma durumu


sorgu

İlgili Kelimeler:

sorgu hâkimi, sorgu kutusu, sorgu sual, sorgu yargıcı, çapraz sorgu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sorma işi

Örnek:

1. Soracakları varmış yıllardır sorarlar / Anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek

1. Soracakları varmış yıllardır sorarlar / Anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu'na göre, sanığın araştırma konusu olayla ilgili olarak yargıç karşısındaki beyanı, istintak


sorgu hâkimi
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Sorgu yargıcı


sorgu kutusu
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Genel ağda sorgulanacak, aranacak sözün yazıldığı küçük kutu


sorgu sual
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soruşturma

Örnek:

1. Çocuk, anlamadığı bir sorgu sualden sonra, işin tabii yoluna girdiğine sevinmiş gibi hemen koltuktan atladı.

1. Çocuk, anlamadığı bir sorgu sualden sonra, işin tabii yoluna girdiğine sevinmiş gibi hemen koltuktan atladı.


sorgu suale çekmek
Anlamı:

1. sorguya çekmek


sorgu yargıcı
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Sanıkları sorguya çeken yargıç, sorgu hâkimi, müstantik

Örnek:

1. Kızı ite kaka sorgu yargıcının önüne çıkardılar.

1. Kızı ite kaka sorgu yargıcının önüne çıkardılar.


sorgu yargıçlığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sorgu yargıcı olma durumu


sorguç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca tüy, tuğ, tepelik

Örnek:

1. Sokak fenerleri önünden geçtikçe bu camların üstünde ışıktan saçaklar ve sorguçlar belirip kayboluyordu.

1. Sokak fenerleri önünden geçtikçe bu camların üstünde ışıktan saçaklar ve sorguçlar belirip kayboluyordu.


sorguçlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sorguçlanmak durumu


sorguçlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sorguç biçimiyle şekillenmiş gibi görünmek

Örnek:

1. Sonra biz sıradağların tepelerini bazen bir ağaç yahut bir orman parçası ile sorguçlansa da çok kere gökyüzünün mavi zemini üstünde sert çizgilerle yürüyor görmeye alışmışızdır.

1. Sonra biz sıradağların tepelerini bazen bir ağaç yahut bir orman parçası ile sorguçlansa da çok kere gökyüzünün mavi zemini üstünde sert çizgilerle yürüyor görmeye alışmışızdır.


sorguçlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sorgucu olan

Örnek:

1. Sorguçlu kuş.

1. Sorguçlu kuş.


sorguçsuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sorgucu olmayan


sorgulama

İlgili Kelimeler:

çapraz sorgulama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sorgulamak işi, isticvap

Örnek:

1. İçeri giren polisin onları sorgulamaya bile gerek görmeden kurşuna dizdiğini söylediler.

1. İçeri giren polisin onları sorgulamaya bile gerek görmeden kurşuna dizdiğini söylediler.


sorgulamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Suç niteliğinde bulunan bir sorun üzerine ilgili bulunanlara sorular sormak


sorgulanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sorgulanabilmek işi