92406 kayıt bulundu.
1. birine sorular sorup cevaplarını istemek
1. Yüksek tahsilli olup olmadığımızı anlamak için bizi kara cümleden bile değil de imladan sıygaya çektiler.
1. Yüksek tahsilli olup olmadığımızı anlamak için bizi kara cümleden bile değil de imladan sıygaya çektiler.
1. isim , isim , isim , isim , Hacim
1. Sayacağım adlar, vereceğim örnekler birkaç makale sıygısını doldurur, aşar, taşar bile...
1. Sayacağım adlar, vereceğim örnekler birkaç makale sıygısını doldurur, aşar, taşar bile...
1. zarf , zarf , zarf , zarf , İnce ince, yavaş yavaş, siyem siyem, süyüm süyüm
1. Siyim siyim yağmur çiseliyordu.
1. Siyim siyim yağmur çiseliyordu.
1. -i , -i , -i , -i , Sıyırma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Sıyırma becerisi bulunmak
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Harmanda sap toplamaya veya damlardan karı küremeye yarayan araç
2. Kar küremekte kullanılan büyük kürek
1. çekip kurtarmak
1. Bunlar yaşama yolunda bir engele çarptılar mı hemen dedelerinin adını verirler ve kendilerini güçlükten sıyırıp çıkarırlardı.
1. Bunlar yaşama yolunda bir engele çarptılar mı hemen dedelerinin adını verirler ve kendilerini güçlükten sıyırıp çıkarırlardı.
1. -i , -i , -i , -i , Ansızın veya çabucak sıyırmak
Telaffuz : sıyırı'vermek
1. -i , -i , -i , -i , Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak
1. Çark elini sıyırdı.
1. Çark elini sıyırdı.
2. Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak
3. Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak
1. Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı.
1. Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı.
4. Çekerek çıkarmak
1. Kılıcını sıyırdı.
1. Kılıcını sıyırdı.
5. Kazıyarak, silerek üzerinde veya içinde hiçbir şey bırakmamak
1. Tabağı sıyırmak. Eti sıyırmak.
1. Tabağı sıyırmak. Eti sıyırmak.
6. Hafifçe dokunarak geçmek
1. Kurşun başını sıyırıp geçti.
1. Kurşun başını sıyırıp geçti.
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Akıl sağlığını kaybetmiş olmak
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çekip kurtarmak
1. Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?
1. Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?
siyim siyim
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kedi, köpek işemek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Siyonizmle ilgili
1. Siyonist hareket.
1. Siyonist hareket.
2. isim , isim , isim , isim , Siyonizm yanlısı olan kimse
Lisan : Fransızca sioniste
1. isim , isim , isim , isim , XIX. yüzyıl sonlarında çeşitli ülkelerde Yahudilerce ortaya atılan, Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan akım
Lisan : Fransızca sionisme
perdesi sıyrık
1. isim , isim , isim , isim , Çarpma veya vurma sonucunda vücutta hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer
2. Sıyrılmış yer
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzeyinden bir parça sıyrılmış olan
4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Utanması olmayan
1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Sıyrılma ihtimali veya imkânı bulunmak