Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sıygaya çekmek
Anlamı:

1. birine sorular sorup cevaplarını istemek

Örnek:

1. Yüksek tahsilli olup olmadığımızı anlamak için bizi kara cümleden bile değil de imladan sıygaya çektiler.

1. Yüksek tahsilli olup olmadığımızı anlamak için bizi kara cümleden bile değil de imladan sıygaya çektiler.


sıygı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hacim

Örnek:

1. Sayacağım adlar, vereceğim örnekler birkaç makale sıygısını doldurur, aşar, taşar bile...

1. Sayacağım adlar, vereceğim örnekler birkaç makale sıygısını doldurur, aşar, taşar bile...


siyim siyim
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , İnce ince, yavaş yavaş, siyem siyem, süyüm süyüm

Örnek:

1. Siyim siyim yağmur çiseliyordu.

1. Siyim siyim yağmur çiseliyordu.


sıyırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyırabilmek işi


sıyırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sıyırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sıyırma becerisi bulunmak


sıyırga
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Harmanda sap toplamaya veya damlardan karı küremeye yarayan araç

2. Kar küremekte kullanılan büyük kürek


sıyırgı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lüle taşı işlemeciliğinde kullanılan bir bıçak türü


sıyırıp çıkarmak
Anlamı:

1. çekip kurtarmak

Örnek:

1. Bunlar yaşama yolunda bir engele çarptılar mı hemen dedelerinin adını verirler ve kendilerini güçlükten sıyırıp çıkarırlardı.

1. Bunlar yaşama yolunda bir engele çarptılar mı hemen dedelerinin adını verirler ve kendilerini güçlükten sıyırıp çıkarırlardı.


sıyırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyırma işi


sıyırıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyıvermek işi


sıyırıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ansızın veya çabucak sıyırmak


Telaffuz : sıyırı'vermek

sıyırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyırmak işi


sıyırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak

Örnek:

1. Çark elini sıyırdı.

1. Çark elini sıyırdı.

2. Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak

3. Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak

Örnek:

1. Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı.

1. Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı.

4. Çekerek çıkarmak

Örnek:

1. Kılıcını sıyırdı.

1. Kılıcını sıyırdı.

5. Kazıyarak, silerek üzerinde veya içinde hiçbir şey bırakmamak

Örnek:

1. Tabağı sıyırmak. Eti sıyırmak.

1. Tabağı sıyırmak. Eti sıyırmak.

6. Hafifçe dokunarak geçmek

Örnek:

1. Kurşun başını sıyırıp geçti.

1. Kurşun başını sıyırıp geçti.

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Akıl sağlığını kaybetmiş olmak

8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çekip kurtarmak

Örnek:

1. Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?

1. Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?


sıyırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyırtmak işi

2. Bir tür balık yakalama yöntemi


sıyırtmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sıyırma işini yaptırmak


siyme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Siymek işi


siymek fiil

İlgili Kelimeler:

siyim siyim

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kedi, köpek işemek


siyonist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Siyonizmle ilgili

Örnek:

1. Siyonist hareket.

1. Siyonist hareket.

2. isim , isim , isim , isim , Siyonizm yanlısı olan kimse


Lisan : Fransızca sioniste

siyonistlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Siyonist olma durumu


siyonizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , XIX. yüzyıl sonlarında çeşitli ülkelerde Yahudilerce ortaya atılan, Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan akım


Lisan : Fransızca sionisme

sıyrık

İlgili Kelimeler:

perdesi sıyrık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarpma veya vurma sonucunda vücutta hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer

2. Sıyrılmış yer

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzeyinden bir parça sıyrılmış olan

4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Utanması olmayan


sıyrıklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyrık olma durumu


sıyrılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyrılabilmek işi


sıyrılabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Sıyrılma ihtimali veya imkânı bulunmak


sıyrılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıyrılma işi