1. -i , -i , -i , -i , Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak
1. Çark elini sıyırdı.
1. Çark elini sıyırdı.
2. Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak
3. Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak
1. Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı.
1. Genç adam ceketini çıkardı, kolunu sıyırdı, uzattı.
4. Çekerek çıkarmak
1. Kılıcını sıyırdı.
1. Kılıcını sıyırdı.
5. Kazıyarak, silerek üzerinde veya içinde hiçbir şey bırakmamak
1. Tabağı sıyırmak. Eti sıyırmak.
1. Tabağı sıyırmak. Eti sıyırmak.
6. Hafifçe dokunarak geçmek
1. Kurşun başını sıyırıp geçti.
1. Kurşun başını sıyırıp geçti.
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Akıl sağlığını kaybetmiş olmak
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çekip kurtarmak
1. Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?
1. Hem o kız on gündür, yağmurlarla beraber devam eden çökkünlüğümden beni sıyırıp kurtaracak kudrette mi?