şişirme haber

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uydurma, gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, uydurma, asparagas

şişirmece

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Baştan savma, kötü (iş)

şişirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Şişkin bir duruma getirmek

Örnek:

1. Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı.

1. Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Abartmak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak

4. nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , nesnesiz , nesnesiz , mecaz , mecaz , Baştan savma iş görmek

Örnek:

1. Şimdi çabuk tarafından bir senaryo şişirmeli.

1. Şimdi çabuk tarafından bir senaryo şişirmeli.

şişirtme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şişirtmek işi

şişirtmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Şişirme işini yaptırmak

sıska

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok zayıf ve kuru, kaknem, çelimsiz, arık

Örnek:

1. Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası.

1. Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası.

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Karın boşluğuna su dolmuş olan

Telaffuz : sı'ska

sıska olmak

Anlamı:

1. karın boşluğuna su dolarak karnı şişmek

2. aşırı zayıf olmak

sıskaca

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biraz sıska

sıskalaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıskalaşmak işi

sıskalaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sıska duruma gelmek

Örnek:

1. Yememek herkesin elinden geldiği için sıskalaşmak revaç buldu.

1. Yememek herkesin elinden geldiği için sıskalaşmak revaç buldu.

sıskalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıska olma durumu

sıskası çıkmak

Anlamı:

1. çok zayıflamak, sıskalaşmak

şişkin

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şişmiş, şişirilmiş

Örnek:

1. Faik'in şişkin ağzından gevrek bir kahkaha boşaldı.

1. Faik'in şişkin ağzından gevrek bir kahkaha boşaldı.

şişkince

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biraz şişkin olan

şişkinlik

İlgili Kelimeler:

durgun şişkinlik, para şişkinliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şişkin olma durumu

2. Kabarıklık, şişlik

Örnek:

1. Aynaya bakıyor, gözlerinin altındaki şişkinliklere serçe parmağıyla dokunuyor.

1. Aynaya bakıyor, gözlerinin altındaki şişkinliklere serçe parmağıyla dokunuyor.

3. Bağırsaklarda gaz birikmesi sonucu karında oluşan şişme ve gerginlik

4. Enflasyon

şişko

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , alay yollu , alay yollu , sıfat , sıfat , alay yollu , alay yollu , Şişman

Örnek:

1. Şişko bir kadın.

1. Şişko bir kadın.

2. Toplu, dolgun

Örnek:

1. Şişko yanaklı, sarkık gerdanlı, otuz beşlik bir adamdı bu.

1. Şişko yanaklı, sarkık gerdanlı, otuz beşlik bir adamdı bu.

şişkoluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şişman olma durumu

Telaffuz : şi'şkoluk

şişleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şişlemek işi

Örnek:

1. Ondan sonra kâh baldırından kâh omuzundan adam şişleme devam etmişti.

1. Ondan sonra kâh baldırından kâh omuzundan adam şişleme devam etmişti.

şişlemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Birine veya bir şeye şiş saplamak, şiş batırmak

2. argo , argo , argo , argo , Kama, çakı vb. bir araçla yaralamak

sislendirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sislendirmek işi

sislendirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sislenmesine sebep olmak, sisli duruma getirmek

sislenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sislenmek işi

şişlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şişlenmek işi

sislenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sisle kaplanmak, sise bürünmek, bulanmak

şişlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şişleme işine konu olmak