Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sindirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sindirilmek işi


sindirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sindirme işine konu olmak


sindirim

İlgili Kelimeler:

sindirim aygıtı, sindirim bilimi, sindirim organları, sindirim sistemi

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Besinlerin çeşitli enzimlerle eritilerek, parçalanarak ince bağırsakta emilebilir, kana karışabilir duruma gelmesi için uğradıkları fiziksel ve kimyasal değişikliklerin bütünü, hazım


sindirim aygıtı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sindirim sistemi


sindirim bilimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sindirim sistemi hastalıkları hekimi, gastroenterolog


sindirim bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tıbbın sindirim organları hastalıklarını inceleyen dalı, gastroenteroloji


sindirim organları
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Sindirim aygıtı içinde yer alan organların bütünü


sindirim sistemi
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Organizmada besin maddelerinin sindirilip emilmelerini ve geri kalan atıkların dışarı atılmalarını sağlayan organların bütünü, sindirim aygıtı


sindiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sindirme işi


sındırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sındırmak işi


sındırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Kırmak, parçalamak

2. Yenerek bozmak, mağlup etmek

3. Sindirmek


sindirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sindirmek işi


sindirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sinmesini sağlamak veya sinmesine sebep olmak

Örnek:

1. Kartal burunlu, kalın kaşlı, çember sakallı ihtiyar, Sertman'ı biraz sindirdi.

1. Kartal burunlu, kalın kaşlı, çember sakallı ihtiyar, Sertman'ı biraz sindirdi.

2. Yenilen besin maddesini sindirim sisteminde gereken değişikliklere uğratarak kana karışabilir bir duruma getirmek, hazmetmek

Örnek:

1. Hoca, sabahleyin bir bahçıvanın ikram ettiği turp salatasını henüz sindirememişti.

1. Hoca, sabahleyin bir bahçıvanın ikram ettiği turp salatasını henüz sindirememişti.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendine mal etmek, anlayışla karşılayıp benimsemek

Örnek:

1. Bir de o düşünceleri gerçekten sindirmiş bilginlerin, bilge kişilerin tutumuna bir bakın.

1. Bir de o düşünceleri gerçekten sindirmiş bilginlerin, bilge kişilerin tutumuna bir bakın.


sine

İlgili Kelimeler:

sineyimillet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göğüs

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gönül, yürek

Örnek:

1. Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar

1. Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bağır, iç

Örnek:

1. Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir?

1. Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir?


Lisan : Farsça sīne

Telaffuz : si:ne

sinek

İlgili Kelimeler:

sinek ağırlık, sinekkapan, sinekkaydı, sinek kuşu, sinek mantarı, sineksavar, sinek sıklet, sinekyutan, beyazsinek, karasinek, piçsinek, sivrisinek, at sineği, cız sineği, et sineği, ev sineği, kurt sineği, kül rengi et sineği, meyve sineği, sığır sineği, sirke sineği, su sineği, uyuz sineği, zeytin sineği

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çift kanatlılardan, birtakım uçucu böceklerin genel adı

2. İskambil kâğıtlarının siyah renkte yoncayı andıranı, ispati


sinek ağırlık
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Sinek sıklet


sinek avlamak
Anlamı:

1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , müşterisi olmayıp boş oturmak


sinek küçüktür ama mide bulandırır
Anlamı:

1. önemsiz, küçük gibi görünen bir şeyin kötü ve olumsuz bir izlenim yarattığını anlatan bir söz


sinek kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Serçegillerden, küçük, güzel bir tür kuş (Trochilus)


sinek mantarı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir tür mantar


sinek sıklet
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boksta 48 kilogramdan 51 kilograma kadar olan ağırlık, sinek ağırlık


sinekçil
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Serçegillerden, sinekle beslenen, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan bir kuş, sinekyutan (Muscicapa)


sinekkapan
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki (Dionaea muscicapa)

2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen küçük ötücü kuşlar


Telaffuz : sine'kkapan

sinekkapangiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sıcak ve ılıman bölgelerde, özellikle bataklıklarda böcekle beslenen bitkileri içine alan bir bitki familyası

2. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlardan çeşitli ötücü kuşları içine alan bir kuş familyası


sinekkaydı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özenle yapılmış

Örnek:

1. O gün herkes sinekkaydı tıraşlıdır, cici elbiselerini giymiştir ve görüşmesini bekler.

1. O gün herkes sinekkaydı tıraşlıdır, cici elbiselerini giymiştir ve görüşmesini bekler.


Telaffuz : sine'kkaydı