Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sığırödü
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kırlarda görülen bir tür çalı cinsi bitki


Telaffuz : sığı'rödü

sığırtmaç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyükbaş hayvan güden kimse, sığır çobanı, nahır

Örnek:

1. Çok geçmeden küçük Mehmet'in bütün köye sığırtmaç olacak kabiliyette olduğunu gördü.

1. Çok geçmeden küçük Mehmet'in bütün köye sığırtmaç olacak kabiliyette olduğunu gördü.


sığırtmaçlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığırtmacın yaptığı iş, nahırcılık


sığışma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığışmak işi


sığışmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ancak sığmak, güçlükle sığmak

Örnek:

1. Bir başka fotoğrafı ona doğru tuttum, çerçeve içine sığışmak için herkes birbirine yapışmıştı sanki.

1. Bir başka fotoğrafı ona doğru tuttum, çerçeve içine sığışmak için herkes birbirine yapışmıştı sanki.


sığıştırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığıştırabilmek işi


sığıştırabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sığıştırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Sığıştırma becerisi bulunmak


sığıştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığıştırmak işi


sığıştırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Güçlükle sığdırmak


sığla

İlgili Kelimeler:

sığla yağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Günlük ağacı


Lisan : Rumca

sığla yağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Günlük ağacının gövdesinden elde edilen, ülser tedavisinde, kozmetik ürünlerin yapımında kullanılan bir yağ


sığlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığlaşmak işi


sığlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sığ duruma gelmek


sığlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığlaştırmak işi


sığlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sığlaşma işini yaptırmak


sığlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığ olma durumu

2. Sığ yer

Örnek:

1. İskelenin beri yanındaki sığlıktan yürüdük.

1. İskelenin beri yanındaki sığlıktan yürüdük.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yüzeyde kalma durumu, derine inmeme durumu

Örnek:

1. Güzelliğinin sığlığını göre göre onu sevmeyi sürdürmek gerekiyordu artık.

1. Güzelliğinin sığlığını göre göre onu sevmeyi sürdürmek gerekiyordu artık.


sığma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sığmak işi

Örnek:

1. Sokağa bıraktıkları otomobile altı kişi sığmaya çalıştılar.

1. Sokağa bıraktıkları otomobile altı kişi sığmaya çalıştılar.


sığmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Bir kaba, bir yere bütünüyle girebilmek veya içinden geçebilmek

Örnek:

1. Bir tavla zarı kadar küçücük eve / Bir kadın iki çocuk nasıl sığar?

1. Bir tavla zarı kadar küçücük eve / Bir kadın iki çocuk nasıl sığar?

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uygun olmak

Örnek:

1. Bu davranışın ne akla ne mantığa ne de insanlığa sığar!

1. Bu davranışın ne akla ne mantığa ne de insanlığa sığar!

2. Kin başka, aşk başkadır, kızım! Muhabbete cinayet sığmaz.

2. Kin başka, aşk başkadır, kızım! Muhabbete cinayet sığmaz.


sigorta

İlgili Kelimeler:

sigorta poliçesi, sigorta primi, ikili sigorta, otomatik sigorta, sosyal sigorta, zorunlu sigorta, alışveriş sigortası, ferdî kaza sigortası, hayat sigortası, ihtiyarlık sigortası, işçi sigortası, ölüm sigortası, sağlık sigortası, yangın sigortası, yaşam sigortası, yaşlılık sigortası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi

Örnek:

1. İsveç'te çok sağlam bir sigorta sistemi var.

1. İsveç'te çok sağlam bir sigorta sistemi var.

2. Bu tür sözleşmeleri yapan şirket

3. Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda eriyerek güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne veya düzen

Örnek:

1. Bir hatta giden sigorta yanarsa o hattın lambaları söner.

1. Bir hatta giden sigorta yanarsa o hattın lambaları söner.


Lisan : İtalyanca sicurta

Telaffuz : sigo'rta

sigorta atmak
Anlamı:

1. bir arıza sonucu sigortada elektrik akımı kesilmek


sigorta etmek
Anlamı:

1. bir şeyi, bir kimseyi ileride olabileceği düşünülen kazanın zararını gidermek için sigortaya bağlamak


sigorta olmak
Anlamı:

1. bir kimse veya bir şey ileride olabileceği düşünülen kazanın zararını gidermek için sigortaya bağlanmak


sigorta poliçesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sigortalı ile sigorta şirketi arasında tarafların karşılıklı hak ve borçlarını gösteren ve sözleşmenin kanıtlanması amacıyla düzenlenen belge


sigorta primi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sigortacının sağlamış olduğu güvenceye karşılık olarak sigortalının ödediği ücret


sigortacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belirli bir prim karşılığında, sigortalıya veya bir tazminattan yararlanacağı belirtilmiş olan kimseye, zarara uğraması durumunda belli bir para veya gelir ödemeyi üstlenen kimse