Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
seda

İlgili Kelimeler:

aksiseda, ses seda

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ses

Örnek:

1. Alenen ortaya çıkmak ve milletin hukuku namına, yüksek seda ile bağırmak ve bütün milleti bu sedaya iştirak ettirmek lazımdır.

1. Alenen ortaya çıkmak ve milletin hukuku namına, yüksek seda ile bağırmak ve bütün milleti bu sedaya iştirak ettirmek lazımdır.


Lisan : Arapça ṣadā

Telaffuz : seda:

sedalı

İlgili Kelimeler:

sedalı ünsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Yumuşak


sedalı ünsüz
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Yumuşak ünsüz


sedalılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sedalı olma durumu


şedaraban
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde bir şet makam


Lisan : Arapça şedd + ʿarabān

Telaffuz : şe'daraba:nı

sedasız

İlgili Kelimeler:

sedasız ünsüz, sessiz sedasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Sert

Örnek:

1. Görürsünüz ki cetlerimizin ağzından çıkmamış sedalı ve sedasız harfler bizim her an ağzımızdan çıkıyor.

1. Görürsünüz ki cetlerimizin ağzından çıkmamış sedalı ve sedasız harfler bizim her an ağzımızdan çıkıyor.


sedasız ünsüz
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Sert ünsüz


sedasızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sedasız olma durumu


şeddadi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Çok büyük ve sağlam (yapı)

Örnek:

1. İşte, dedi, şeddadi bir bina örneği.

1. İşte, dedi, şeddadi bir bina örneği.


Lisan : Arapça şeddādī

Telaffuz : şedda:di:

şedde
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Arap yazısında, iki kez okunması gereken ünsüzün üstüne konulan işaret


Lisan : Arapça şedde

şeddeleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeddelemek işi


şeddelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Şeddeli duruma getirmek


şeddelenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeddelenmek işi

Örnek:

1. Anlaşılmadığını zannedip soruyu tekrarlaması, aldığı cevabın şeddelenmesinden başka bir işe yaramıyordu.

1. Anlaşılmadığını zannedip soruyu tekrarlaması, aldığı cevabın şeddelenmesinden başka bir işe yaramıyordu.


şeddelenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şeddeli duruma gelmek


şeddeli

İlgili Kelimeler:

şeddeli eşek

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde şedde işareti bulunan veya yan yana iki tane imiş gibi okunan (harf)


şeddeli eşek
Anlamı:

1. isim , isim , hakaret yollu , hakaret yollu , isim , isim , hakaret yollu , hakaret yollu , Çok kaba ve yeteneksiz kimse


sedef

İlgili Kelimeler:

sedef hastalığı, sedef kakma, sedef otu, çayırsedefi, duvarsedefi, keçisedefi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Midye, istiridye vb. deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan sedefçilikte kullanılan, pırıltılı, beyaz, sert bir madde

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş

Örnek:

1. Sedef saplı avcı bıçağı duvarda, taşın üstünde cızırdıyor sanki.

1. Sedef saplı avcı bıçağı duvarda, taşın üstünde cızırdıyor sanki.

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Sedef hastalığı


Lisan : Arapça ṣadef

sedef hastalığı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Deride, özellikle diz, dirsek veya kuyruksokumunda kızarıklık, pullanma ve deride dökülme ile beliren hastalık, sedef


sedef kakma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Abanoz, maun, ceviz vb. değerli ahşapların üzerine değişik motifleri gömme yöntemiyle yapılan süsleme


sedef kakmalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sedef kakması olan

Örnek:

1. Sedef kakmalı çekmece.

1. Sedef kakmalı çekmece.


sedef otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sedef otugillerden, 50 santimetre kadar yükselebilen, özel kokulu, sarı çiçekli ve hekimlikte kullanılan, çok yıllık bir ağaççık (Ruta graveolens)


sedef otugiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, örnek bitkisi sedef otu ve alt familyası turunçgiller olan geniş bir bitki familyası


sedefçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sedef üzerinde çalışan, sedef kullanarak eşya yapan kimse, sedefkâr


sedefçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sedefçinin işi, sedefkârlık


sedefimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sedefsi