92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , Gerçekte hasta olmadığı hâlde kendini hasta göstermek, temaruz etmek
1. isim , isim , isim , isim , Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü
1. Saçak sayvanı. Perde sayvanı. Eteklik sayvanı. Karyola sayvanı.
1. Saçak sayvanı. Perde sayvanı. Eteklik sayvanı. Karyola sayvanı.
2. Evlere bitişik, önü açık, direkler üzerine oturtulmuş, üzeri örtülü yer
3. eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , eskimiş , eskimiş , anatomi , anatomi , Kulak kepçesi
1. Amma nasıl çocuk ... vücut tüylü, kulağın sayvanı yok.
1. Amma nasıl çocuk ... vücut tüylü, kulağın sayvanı yok.
Lisan : Farsça sāyebān
saz benizli, saz rengi, saz tavuğu
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince, açık sarı renkli kamış, hasır otu, kiliz, kofa
1. Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi.
1. Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kamıştan yapılmış
saz eseri, sazevi, saz semaisi, saz şairi, saz şiiri, saz takımı, ince saz, ritim saz, divan sazı, meydan sazı, elektronik sazlar, nefesli sazlar, telli sazlar, üflemeli sazlar, vurmalı sazlar, yaylı sazlar
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Her tür müzik aracı, çalgı
2. Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı
3. Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
1. İnce ve yüksek bir sanat eseri olan saz da milliyetimizin bir hususiyetidir.
1. İnce ve yüksek bir sanat eseri olan saz da milliyetimizin bir hususiyetidir.
4. Birden çok çalgının bulunduğu takım
5. Çalgılı eğlence yeri
Lisan : Farsça sāz
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ayrık, kural dışı, müstesna
Lisan : Arapça şāẕẕ
Telaffuz : şa:z
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Solgun yüzlü
1. Nasıl da incecik, saz benizli, hırçın ve fettan bir kızdı.
1. Nasıl da incecik, saz benizli, hırçın ve fettan bir kızdı.
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde yalnızca saz takımının çalması için bestelenen eser
1. isim , isim , isim , isim , Soluk, uçuk sarı
1. Üstünde daima saz rengi, hardal rengi ... nohudi renklerde veya bunları andıran bir renkte bir esvabı ... vardı.
1. Üstünde daima saz rengi, hardal rengi ... nohudi renklerde veya bunları andıran bir renkte bir esvabı ... vardı.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Halk ozanı
1. Şu bizim İstanbul'un satıcıları, satıcı değil, muamma yazan saz şairi her biri.
1. Şu bizim İstanbul'un satıcıları, satıcı değil, muamma yazan saz şairi her biri.
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde faslın en son çalınan sözsüz parçası
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Halk edebiyatında genellikle saz eşliğinde söylenen şiir
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Ut, keman, kanun, bağlama vb. müzik araçlarını çalanların oluşturduğu çalgı takımı
1. Hatır, gönül, nüfuz tesiri sayesinde bu saz takımlarının birbirlerine hemen denk olmasını temin ederdi.
1. Hatır, gönül, nüfuz tesiri sayesinde bu saz takımlarının birbirlerine hemen denk olmasını temin ederdi.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Genellikle bataklıklarda yaşayan, kuyruğunun altı beyaz, bacakları sarı, yüzü kırmızı renkte olan, ot ve sudaki küçük canlılarla beslenen bir tür tavuk (Gallinula chloropus)
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kuvvetli esen rüzgâr
1. Ne yaman esiyor Şad'ın sazağı / Kahpe felek bize kurdu tuzağı
1. Ne yaman esiyor Şad'ın sazağı / Kahpe felek bize kurdu tuzağı
2. Bataklık, sazlık
3. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Mersin
aynalı sazan, pullu sazan, yeşilsazan
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sazangillerden, Avrupa, Asya ve Amerika'nın tatlı sularında yaşayan, sırt yüzgeci uzun, eti beğenilen kılçıklı bir balık (Cyprinus carpio)
2. argo , argo , argo , argo , Kolay kandırılan, aldatılabilen kimse
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tatlı sularda yaşayan kılçıklı balıkların geniş bir familyası
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Saz çalan kimse, sazende
1. Bir sazcı ile beraber halk türküleri söylemeye razı olursanız ne âlâ!
1. Bir sazcı ile beraber halk türküleri söylemeye razı olursanız ne âlâ!
2. Saz yapan veya satan kimse
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sazcı
Lisan : Farsça sāzende
Telaffuz : sa:zende
1. isim , isim , isim , isim , Her türlü müzik aleti yapılan ve satılan yer
2. Sazlı sözlü eğlence yeri
Telaffuz : sa'zevi
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
Lisan : Farsça sāzkār
Telaffuz : sazkâ:rı
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kayalık bölgelerde yaşayan bir tür balık
Telaffuz : sa'zkayası
sazlı sözlü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saz çalınarak yapılan
1. Köşkte sık sık sazlı toplantılar olurmuş.
1. Köşkte sık sık sazlı toplantılar olurmuş.