Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
şartsız

İlgili Kelimeler:

şartsız refleks, şartsız şurtsuz, kayıtsız şartsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şarta bağlı olmayan, koşulsuz

2. Dinî bakımdan şartlanmamış


şartsız refleks
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Herhangi bir şartlandırma sürecinin başında belirli bir uyaranla sağlanan doğal tepke, koşulsuz tepke


şartsız şurtsuz
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hiçbir şarta bağlı kalmaksızın


şartsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şartsız olma durumu, koşulsuzluk


Saruhanlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Manisa iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : saru'hanlı

şaryo
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir aletin veya aracın hareketli parçası

2. Yazı makinesinin kâğıt takılan, tuşlara vuruldukça ilerleyen bölümü

3. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Bazı avcı uçaklarının kalkışını sağlayan fırlatma düzeni

4. Bir eğik düzlem boyunca arabaların taşınmasını sağlayan küçük vagon


Lisan : Fransızca chariot

Telaffuz : şa'ryo

şaşaa
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görkem

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Parlaklık, parıltı


Lisan : Arapça şaʿşaʿa

Telaffuz : şa:şaa

şaşaalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Görkemli

Örnek:

1. Bazen mehtap bu yalının üstüne vurarak onu şaşaalı manalarla öyle pırıl pırıl parlatırdı ki...

1. Bazen mehtap bu yalının üstüne vurarak onu şaşaalı manalarla öyle pırıl pırıl parlatırdı ki...

2. Parıltılı


şaşaasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Görkemsiz

2. Parıltısı olmayan


şaşabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaşabilmek işi


şaşabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Şaşma ihtimali veya imkânı bulunmak


şaşakalma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaşakalmak işi


şaşakalmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Çok şaşırmak, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememek

Örnek:

1. Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu.

1. Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu.


Telaffuz : şaşa'kalmak

şaşalama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaşalamak işi


şaşalamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şaşkın bir duruma düşmek, şaşkınca davranmak, şaşırmak

Örnek:

1. Annemin tereddütsüz cevabından biraz şaşaladım.

1. Annemin tereddütsüz cevabından biraz şaşaladım.


şaşalatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaşalatmak işi


şaşalatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Şaşalamasına sebep olmak

Örnek:

1. Bu sebepsiz kuduruşu beni şaşalattı.

1. Bu sebepsiz kuduruşu beni şaşalattı.


şase
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine mendil, gecelik vb. şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak


Lisan : Fransızca sachet

sası
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küf ve çürük gibi kokan

2. Kokuşmuş

3. Tatsız


şasi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü

2. Fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam veya kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu

3. Yapı işlerinde sürme çerçeve


Lisan : Fransızca châssis

şaşı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz veya kimse)

Örnek:

1. Üstelik de şaşı olan bu çocuğu ne diye tutup göndermişlerdi?

1. Üstelik de şaşı olan bu çocuğu ne diye tutup göndermişlerdi?

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Gözlerini çarpıtarak

Örnek:

1. Şaşı bakmak.

1. Şaşı bakmak.


şaşı çakır demektense kör de de kurtul
Anlamı:

1. `dolaylı, dolambaçlı yollara başvuracağına gerçeği olduğu gibi söyle` anlamında kullanılan bir söz


sası kokmak
Anlamı:

1. yiyecek bozulmak, çürümek


şaşılaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaşılaşmak işi


şaşılaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Şaşı duruma gelmek, şaşı olmak

Örnek:

1. Kollar çabuk yoruluyor ve ne olsa gözler biraz şaşılaşıyor.

1. Kollar çabuk yoruluyor ve ne olsa gözler biraz şaşılaşıyor.