Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Saray
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri

2. Van iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : sa'ray

saray çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Düğün çiçeğigillerden, tarlalarda yetişen, altmış kadar türü bulunan, birkaç türü süs bitkisi olarak çoğunlukla da hekimlikte kullanılan zehirli bir bitki, hezaren (I) (Delphinium)


saray konut
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kendine ait güvenliği bulunan, içinde yaşayanlara özel hizmetler sunulan, her türlü ihtiyacın karşılandığı özel konut, rezidans


saray lokması
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir çeşit yumurtalı lokma tatlısı


saray menekşesi
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gösterişli ve bol çiçekli bir tür menekşe


Saraydüzü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sinop iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : sara'ydüzü

Saraykent
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yozgat iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : sara'ykent

Sarayköy
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Denizli iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : sara'yköy

saraylı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Osmanlı Devleti'nde padişah sarayında bulunmuş olan (kadın)

Örnek:

1. Fena değil, saraya gidecek, saraylı olacak.

1. Fena değil, saraya gidecek, saraylı olacak.


Sarayönü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : sara'yönü

saraypatı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Güzel çiçekleri için yetiştirilen bir süs bitkisi (Callistephus sinensis)


Telaffuz : sara'ypatı

sarban

İlgili Kelimeler:

sarbanbaşı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Deveci


Lisan : Farsça sārbān

Telaffuz : sarba:nı

sarbanbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Padişahların develerine bakan devecilerin başı


Telaffuz : sarba'nbaşı

sarbanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devecilik


şarbon
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Çeşitli hayvanlarda, özellikle koyun ve sığırlarda görülen, deri veya mukoza yoluyla insana bulaşan, bulaştığı yerde kara bir çıban yapan tehlikeli hastalık, karakabarcık, karayanık, yanıkara


Lisan : Fransızca charbon

sardalya
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Hamsigillerden, konservesi ve tuzlaması yapılan, gümüş renginde, pullu ve 10-15 santimetre boyunda, küçük bir balık, ateş balığı (Clupea pilchardus)

Örnek:

1. Şirketin biri fıçılar dolusu sardalya tuzluyordu.

1. Şirketin biri fıçılar dolusu sardalya tuzluyordu.


Lisan : Rumca

Telaffuz : sarda'lya

sardalya gibi istif olmak
Anlamı:

1. bir yerde çok kalabalık ve sıkışık bulunmak


sardırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sardırmak işi


sardırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Sarma işini yaptırmak

Örnek:

1. Eski kahverengi ayakkabılarını sardırdı, parasını ödeyip çıktı.

1. Eski kahverengi ayakkabılarını sardırdı, parasını ödeyip çıktı.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sürekli olarak bir konuyu düşünmek


sardoğan
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sarı renkli bir tür doğan


Telaffuz : sa'rdoğan

sardun
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Balıkçıların kullandığı bir halat türü


Lisan : Rumca

sardunya
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sardunyagillerden, çoğunlukla pembe çiçekler açan bir süs bitkisi (Geranium)


Lisan : İtalyanca sardonia

Telaffuz : sardu'nya

sardunyagiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, sardunya, ıtır, turnagagası vb. bitkileri içine alan bir familya


sarf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Harcama, tüketme, kullanma

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Dil bilgisi, yapı bilgisi


Lisan : Arapça ṣarf

sarf etmek
Anlamı:

1. tüketmek, harcamak

Örnek:

1. Kocalar sabahtan akşama çalışıyor fakat kendilerine beş para sarf edemiyorlar.

1. Kocalar sabahtan akşama çalışıyor fakat kendilerine beş para sarf edemiyorlar.

2. kullanmak

Örnek:

1. Ağır sözler sarf etti.

1. Ağır sözler sarf etti.