92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , müzik , müzik , edebiyat , edebiyat , isim , isim , müzik , müzik , edebiyat , edebiyat , Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
2. Şarkı
3. Melodi
Lisan : Fransızca chanson
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Küçük şanson, kısa türkü
Lisan : Fransızca chansonnette
1. isim , isim , isim , isim , Şanssız olma durumu
1. Dünyada balıkçının şansı ve şanssızlığı kadar garip şey yoktur.
1. Dünyada balıkçının şansı ve şanssızlığı kadar garip şey yoktur.
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Duyumculuk
Lisan : Fransızca sensualisme
1. isim , isim , isim , isim , Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin hükûmetçe önceden denetlenmesi işi, sıkı denetim
1. Basın, sözde özgürlüğe kavuşmuş, sansür kaldırılmıştı.
1. Basın, sözde özgürlüğe kavuşmuş, sansür kaldırılmıştı.
2. Her türlü yayının, sinema ve tiyatro eserinin yayınının ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim
Lisan : Fransızca censure
1. sansürlemek
1. Sinemaları sansür etmek, onların propagandalarına alet olmamak demektir.
1. Sinemaları sansür etmek, onların propagandalarına alet olmamak demektir.
1. sansürlemek
1. Onlar bu vehimle ellerinden gelse / Rüyalara sansür koyacaklar bir gün
1. Onlar bu vehimle ellerinden gelse / Rüyalara sansür koyacaklar bir gün
1. isim , isim , isim , isim , Sanat eserlerini denetlemekle görevlendirilmiş kimse, sıkı denetimci
1. Sansürcülerin çoğu cahil, tiyatrodan anlamaz kişilerdi.
1. Sansürcülerin çoğu cahil, tiyatrodan anlamaz kişilerdi.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sansür yanlısı
1. isim , isim , isim , isim , Sansürcünün işi
1. Her türlü üyelik durumunda işleyen sansürcülük anlayışı daha da belirginleşir.
1. Her türlü üyelik durumunda işleyen sansürcülük anlayışı daha da belirginleşir.
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma veya açığa çıkarma tehdidiyle korkutma
1. Bu, bana bir blöften ziyade bir şantaj gibi görünüyordu.
1. Bu, bana bir blöften ziyade bir şantaj gibi görünüyordu.
Lisan : Fransızca chantage
1. isim , isim , isim , isim , Şantajcı olma durumu
1. Şantajcılıkla şarlatanlık arasında lafzen ve maddeten benzerlik var.
1. Şantajcılıkla şarlatanlık arasında lafzen ve maddeten benzerlik var.
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir arın yüzde biri, bir metrekare (ca)
Lisan : Fransızca centiare