sanrı

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon

Örnek:

1. Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey.

1. Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey.

sanrılama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanrılamak işi

sanrılamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , ruh bilimi , ruh bilimi , -i , -i , ruh bilimi , ruh bilimi , Gerçekte olmayan bir şeyin var olduğunu, görüldüğünü, duyulduğunu sanmak

sanrısal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sanrıya ilişkin

şans

İlgili Kelimeler:

şans oyunu, çifte şans, kör şans

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek

Örnek:

1. Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti.

1. Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti.

2. Bir olayın olabilirliği

3. Bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum

Lisan : Fransızca chance

şans oyunu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Talih oyunu

şans tanımak

Anlamı:

1. imkân vermek, fırsat vermek

şansa bırakmak

Anlamı:

1. oluruna bırakmak

şansa kalmak

Anlamı:

1. bir şeyin olabilmesi için çok az umut olmak

sansar

İlgili Kelimeler:

alacasansar, ağaç sansarı, kaya sansarı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Postları değerli türlü etçil hayvanların ortak adı (Martes martes)

Örnek:

1. Ağaç sansarı. Kaya sansarı.

1. Ağaç sansarı. Kaya sansarı.

sansargiller

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Küçük, uzun yapılı, kürkleri beğenilen, sansar, porsuk, gelincik, vizon vb. hayvanları içine alan yırtıcı etçiller sınıfı

sansasyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalgalanma

2. Birçok kimseyi ilgilendiren, etkileyen heyecan verici olay

Lisan : Fransızca sensation

sansasyon yaratmak

Anlamı:

1. büyük bir ilgi ve heyecan yaratmak

sansasyonel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çarpıcı

Örnek:

1. Bunun nasıl sansasyonel bir olay olacağını göz önüne getirebiliyor musun?

1. Bunun nasıl sansasyonel bir olay olacağını göz önüne getirebiliyor musun?

Lisan : Fransızca sensationnel

sansasyonellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarpıcılık

şansı dönmek

Anlamı:

1. talihi iyiyken kötü veya kötüyken iyi olmak

şansı yaver gitmek

Anlamı:

1. talihli olmak, bahtı açık olmak

Örnek:

1. Şansı yaver gittiği takdirde orta boylu, uzun saçlı esmerine kavuşabilecekti.

1. Şansı yaver gittiği takdirde orta boylu, uzun saçlı esmerine kavuşabilecekti.

sansız

İlgili Kelimeler:

adsız sansız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sanı, ünü olmayan

şansız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ünsüz

2. Gösterişsiz

3. Kılıksız, kıyafetsiz

Sanskrit

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hint-Avrupa dilleri grubundan olan, klasik Hint din ve edebiyat dili, Sanskritçe

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan

Özel: Evet

Lisan : İngilizce sanskrit

Sanskritçe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sanskrit

Özel: Evet

şanslı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Talihi olan, talihli, ballı

Örnek:

1. Canını kurtarıp salimen bugünlere ulaşabildiği için kendisini şanslı sayardı.

1. Canını kurtarıp salimen bugünlere ulaşabildiği için kendisini şanslı sayardı.

şanslılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şanslı olma durumu

şansölye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Almanya ve Avusturya'da hükûmet başkanı

Lisan : Fransızca chancelier

Telaffuz : şansö'lye

şansölyelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şansölye olma durumu