92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbolda orta alanın ortasında yer alan oyuncu
Lisan : İngilizce centre half
1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Merkezkaç
2. isim , isim , isim , isim , Merkezkaç kuvvetten yararlanarak bir karışımın taşıdığı çökebilir ögeleri ayırıp çöktürmekte kullanılan laboratuvar aleti, santrifüjör
Lisan : Fransızca centrifuge
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Santrifüj
Lisan : Fransızca centrifugeur
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle yazlık giyim eşyası yapılan, üzerinde kendinden desenli çizgileri bulunan, ham ipekle dokunmuş kumaş
Telaffuz : Çin'in Şantung eyaletinin adından
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı
1. Saz takımında cızgara denilen ensiz, dikdörtgen bir kemanla santur da yer alır.
1. Saz takımında cızgara denilen ensiz, dikdörtgen bir kemanla santur da yer alır.
Lisan : Farsça sentūr
1. isim , isim , isim , isim , Santurcu
Lisan : Farsça sentūr + Arapça -ī
Telaffuz : santu:ri:
1. isim , isim , isim , isim , Motorlu taşıtlarda motorun yükünü azaltarak güç aktarma organlarına veren, arabanın istenen hızda hareket etmesini sağlayan dişliler topluluğu
Lisan : Fransızca changement
sapı silik, kök sap, yapışıcı sap, sap sapa, çiçek sapı
1. isim , isim , isim , isim , Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm
2. Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak
1. Armudun sapı. Gülün dikenli sapı.
1. Armudun sapı. Gülün dikenli sapı.
3. Bir aracı tutmaya yarayan bölüm
1. Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı.
1. Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı.
4. İplik, tire, ibrişim vb. şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik
1. Bir sap tire. İki sap ibrişim.
1. Bir sap tire. İki sap ibrişim.
5. Kabza
6. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Demet durumundaki ekinler
1. Orakçılar gizliden gizliye bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı.
1. Orakçılar gizliden gizliye bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı.
7. argo , argo , argo , argo , Erkek
şap şap
1. isim , isim , isim , isim , İstekle öperken çıkan ses
1. Şap diye elinden öptü.
1. Şap diye elinden öptü.
2. Birden yere düşme veya çarpma sırasında çıkan ses
şaphane, Şaphane, şap hastalığı, şap taşı, kızılşap
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde
1. Tevekkeli dememişler: Kırkyıllık şap olur mu, şeker?
1. Tevekkeli dememişler: Kırkyıllık şap olur mu, şeker?
Lisan : Arapça şabb
1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası
1. belirli ve doyurucu bir düşünce ortaya koyamamak
1. Konuşma, sap derken saman demek kabîlinden hiçten şeylerden ibaret kalmıştır.
1. Konuşma, sap derken saman demek kabîlinden hiçten şeylerden ibaret kalmıştır.
1. `her şey zaman içinde planlandığı gibi gerçekleşmeyebilir` anlamında kullanılan bir söz
1. çok ince
1. Avurtları çökmüş, boynu yakasının ortasında sap gibi kalmıştı.
1. Avurtları çökmüş, boynu yakasının ortasında sap gibi kalmıştı.
2. argo , argo , argo , argo , yalnız, tek başına
1. isim , isim , isim , isim , Sığırlarda, ağız ve tırnaklar arasında kabarcıklar görünmesi ve yüksek ateşle beliren, genellikle arıza bırakan bulaşıcı hastalık
1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Kızıldeniz'den çıkarılan, beyaza çalan renkte, pek çok dalı olan mercan türü
1. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , bir olaya kızıp ateş püskürmek
2. yararsız şeylerle uğraşmak