92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Mahalle, köy, kasaba vb. idari birimlerde vatandaşın sağlık sorunlarının giderildiği, tedavilerinin yapıldığı devlet kuruluşu, sağlıkevi, dispanser
1. üzücü bir durum veya bir zarar karşısında avunma sözü olarak söylenen bir söz
1. Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun!
1. Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun!
1. isim , isim , isim , isim , Üstleneceği işi yapmaya zihinsel veya bedensel bir engeli olup olmadığını belirten, yetkili kurumlarca düzenlenen resmî belge
1. isim , isim , isim , isim , Hastalık veya ölüm durumunda sigorta şirketinin yardımını sağlayan sigorta anlaşması
1. isim , isim , isim , isim , Halk sağlığının düzenli bir biçimde gözden geçirilmesi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şehirlerde veya büyük merkezlerde hastalara bakmak için açılan kuruluş, darüşşifa
1. isim , isim , isim , isim , Sağlık ocağı
1. İstanbul'un kalabalığına göre sağlıkevlerinin ne kadar az olduğunu anlattılar.
1. İstanbul'un kalabalığına göre sağlıkevlerinin ne kadar az olduğunu anlattılar.
Telaffuz : sağlı'kevi
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Halk sağlığını korumak ve hastalıkları önlemek için tasarlanan önlemler ve bunların uygulanması, sanitasyon
sağlıklı yaşam
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sağlık durumu iyi olan, sağlam, esen, sıhhatli
1. Birbirlerine sağlıklı, esenlikli bir kış dilediler.
1. Birbirlerine sağlıklı, esenlikli bir kış dilediler.
2. Sağlık kurallarına uygun olan, hijyen, hijyenik
3. Sağlığı koruyan
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sağlam, doğru, güvenilir, gerçek
1. Kendine saygısı olan sağlıklı bir adam, başkalarına da en büyük saygıyı duyar.
1. Kendine saygısı olan sağlıklı bir adam, başkalarına da en büyük saygıyı duyar.
1. isim , isim , isim , isim , Sağlık kurallarına dikkat ederek sürdürülen hayat
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sağlık durumu iyi olmayan, sağlığı bozuk, sıhhatsiz
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sağlam, doğru, güvenilir olmayan
1. isim , isim , isim , isim , Sağlıksız olma durumu, sıhhatsizlik
1. Sağlıksızlığın iyisi olmaz. Her sağlıksızlık kötüdür.
1. Sağlıksızlığın iyisi olmaz. Her sağlıksızlık kötüdür.
1. isim , isim , isim , isim , Sağmak işi
1. Umudu kırılınca boynu bükük, ahıra, ineği sağmaya indi.
1. Umudu kırılınca boynu bükük, ahıra, ineği sağmaya indi.
keçisağan
1. -i , -i , -i , -i , Memeyi parmaklar arasında sıkarak sütünü akıtmak
1. Gözümüzün önünde keçilerden sağdıkları köpüklü sütlerimizi yarıda bırakıp kalktık.
1. Gözümüzün önünde keçilerden sağdıkları köpüklü sütlerimizi yarıda bırakıp kalktık.
2. Kovandaki balı peteklerden almak
3. Yumak durumundaki bir şeyi çözüp açmak
1. İpek kozalarını sağmak.
1. İpek kozalarını sağmak.
4. argo , argo , argo , argo , Aldatarak parasını çekmek
sağmal inek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Süt veren, sağılan, sağımlı
2. isim , isim , isim , isim , Bol süt veren inek
1. İri Hollanda cinsi sağmallardı, günde 42-45 kilogram arası süt verirlerdi.
1. İri Hollanda cinsi sağmallardı, günde 42-45 kilogram arası süt verirlerdi.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sömürülen, kendisinden çıkar sağlanılan (kimse, ülke vb.)
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Aptal yerine konularak kendisinden sürekli çıkar sağlanan kimse
1. Onu iyice avucunun içine alıp sağmal inek gibi istismar etmek istiyordu.
1. Onu iyice avucunun içine alıp sağmal inek gibi istismar etmek istiyordu.
sağrı kemiği
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Memeli hayvanlarda bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm
1. Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim.
1. Ben, yelesi yelde dalgalanan, sağrısı köpüklü kır atıma bineceğim.
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Bel kemiği ile kuyruk sokumu kemiği arasındaki kemik
1. isim , isim , isim , isim , Ahlak
1. Sağtöre, her zaman umutlu olmayı gerektirmez.
1. Sağtöre, her zaman umutlu olmayı gerektirmez.
Telaffuz : sa'ğtöre