Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
attırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Atma işini yaptırmak

Örnek:

1. Osman, babamı zindana attırmış ve ihtiyarın orada ölmesine sebep olmuştu.

1. Osman, babamı zindana attırmış ve ihtiyarın orada ölmesine sebep olmuştu.


attırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Attırtmak işi


attırtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Attırma işini yaptırmak


Au
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Altın elementinin simgesi


au pair
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 bakıcı


Lisan : Fransızca au pair

aut
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Dış

Örnek:

1. Aut çizgisinden nefis bir orta...

1. Aut çizgisinden nefis bir orta...


Lisan : İngilizce out

auta atmak
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , topu sahadan dışarıya atmak


auta çıkmak
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , top sahadan dışarı çıkmak


av

İlgili Kelimeler:

av dönemi, av hayvanı, av köpeği, av mevsimi, av sezonu, av tezkeresi, av yasağı, sökün avı, sürek avı, sürgün avı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr

Örnek:

1. Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü.

1. Kral hiç tınmadan, rahat rahat avdan döndü.

2. Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması

3. Bu yollarla yakalanan hayvan

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse


av avlanmış, tav tavlanmış
Anlamı:

1. `olan olmuş, iş işten geçmiş, artık yapacak bir şey yok` anlamında kullanılan bir söz


av avlayanın, kemer bağlayanın
Anlamı:

1. `bir şey, onu elde etmenin yolunu bilenin; bir şeyden yararlanma, onu kullanmasını becerebilenin hakkıdır` anlamında kullanılan bir söz


av dönemi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Av hayvanlarının avlanmasının serbest olduğu yılın belirli bölümü, av mevsimi, av sezonu, avlanma dönemi, avlanma mevsimi, avlanma sezonu

2. Av araçlarının kullanılmasının serbest olduğu yılın belirli bölümü, av mevsimi, avlanma mevsimi, av sezonu


av hayvanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etinden, postundan yararlanmak amacıyla veya zararlı olduğu için avlanan vahşi hayvan


av köpeği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tazı, kopoy, zağar vb. ava yardımcılık etmeye alıştırılmış köpek


av köpeği avdan kalmaz
Anlamı:

1. `hazıra konmayı alışkanlık yapmış kimse, her zaman bu yolu izler` anlamında kullanılan bir söz


av kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Avlanması yasaklanmayan ve eti için avlanan kuş


av mevsimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Av dönemi


av sezonu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Av dönemi


av tezkeresi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Avcılara verilen izin belgesi


av vuranın değil, alanın
Anlamı:

1. `bir şeyden, sahibi değil de başkası yararlanıyorsa asıl sahip yararlanan kişidir` anlamında kullanılan bir söz


av yasağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılın av dönemi dışında kalan zamanda konulan yasak


ava çıkmak
Anlamı:

1. avlanmak için gitmek

Örnek:

1. Dedemler silahlanıp dağlarda eşkıya avına çıkmışlar domuz avına çıkar gibi.

1. Dedemler silahlanıp dağlarda eşkıya avına çıkmışlar domuz avına çıkar gibi.


ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
Anlamı:

1. `kuşlar avlanmaktan kurtulamazlar, insanlar da hatıra, hayale gelmeyen çeşit çeşit felaketle karşılaşırlar` anlamında kullanılan bir söz


ava giden avlanır
Anlamı:

1. `çıkarını başkalarına zarar vermekte arayan kimse, o zarara kendisi uğrar` anlamında kullanılan bir söz


avadancı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı sarayında bir sınıf hademe