92406 kayıt bulundu.
1. çok eskimek, bozulmak, parçalanmak
1. Şu gömleğe bak, rezili çıkmış!
1. Şu gömleğe bak, rezili çıkmış!
Ön Takı : (bir şeyin)
1. isim , isim , isim , isim , Rezil olma durumu, rezalet
1. Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir.
1. Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir.
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Direnç
Lisan : Fransızca résistance
manyetik rezonans görüntüleme
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Düzgün itmelerin etkisiyle bir salınım genliğinin artışı
2. Titreşim
Lisan : Fransızca résonance
1. kimya , kimya , kimya , kimya , Kurçatovyum elementinin Amerikalılar tarafından adlandırılan Rutherfordyum biçiminin simgesi
1. isim , isim , isim , isim , Uyma, boyun eğme
1. Edep ve erkâna riayet lazım.
1. Edep ve erkâna riayet lazım.
2. Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme
Lisan : Arapça riʿāyet
Telaffuz : ria:yet
1. uymak
1. Yaşadığımızın önemini ve yapıp ettiklerimizde ölçüyü gözeterek yani edebe riayet ederek hem ciddi hem neşeli olabiliriz.
1. Yaşadığımızın önemini ve yapıp ettiklerimizde ölçüyü gözeterek yani edebe riayet ederek hem ciddi hem neşeli olabiliriz.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Uyan, saygı gösteren, riayet eden
Lisan : Arapça riʿāyet + Farsça -kār
Telaffuz : ria:yetkâr
1. uymak, saygı göstermek, riayet etmek
1. Mevzuata riayetkâr olmak lazımdır.
1. Mevzuata riayetkâr olmak lazımdır.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Saygısız, kaba
1. isim , isim , isim , isim , Saygısızlık
2. Uymazlık
1. Usule riayetsizlik.
1. Usule riayetsizlik.
1. isim , isim , isim , isim , Dileyiş, dileme, dilek
1. İşinden atmışlar, tekrar işe almaları için patronuna ricaya gidiyormuş.
1. İşinden atmışlar, tekrar işe almaları için patronuna ricaya gidiyormuş.
Lisan : Arapça recā
Telaffuz : rica:
1. dilemek
1. Rica ederim, odamdan çıkınız, ben böyle şeylere tahammül edemem.
1. Rica ederim, odamdan çıkınız, ben böyle şeylere tahammül edemem.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birinin adına ricada bulunan, bir şey isteyen (kimse)
1. Bildik sarrafların çehreleri, teker teker ricacı bakışların önünden geçiyor.
1. Bildik sarrafların çehreleri, teker teker ricacı bakışların önünden geçiyor.
1. rica etmek
1. Ama bu kez bir ricada bulunmaktan ziyade icazet verircesine üst perdeden çıkmıştı sesi.
1. Ama bu kez bir ricada bulunmaktan ziyade icazet verircesine üst perdeden çıkmıştı sesi.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Erkekler
2. Yüksek makamlardaki devlet adamları
1. Kendisi II. Abdülhamit devri ricalinden olmakla beraber bu servete hiçbir şey ilave etmedi.
1. Kendisi II. Abdülhamit devri ricalinden olmakla beraber bu servete hiçbir şey ilave etmedi.
Lisan : Arapça ricāl
Telaffuz : rica:li
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Vazgeçme
2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Gerileme, geri çekilme, geri kaçma
1. 1683'te Viyana ricati ile imparatorluk, Avrupa fetihlerini kaybetmeye başlayacaktır.
1. 1683'te Viyana ricati ile imparatorluk, Avrupa fetihlerini kaybetmeye başlayacaktır.
Lisan : Arapça ricʿat
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir kum türü
Lisan : Farsça rīg
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun konduğu üzeri delikli kap
Lisan : Farsça rīgdān
Telaffuz : rıhda:nı