atlas çiçeğigiller

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kaktüsgiller

---

atlas kemiği

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Boyun omurlarının üstten birincisi

---

atlatabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlatabilmek işi

---

atlatabilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -den , -den , -e , -e , -i , -i , -den , -den , Atlatma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Atlatmaya gücü yetmek

---

atlatılabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlatılabilmek işi

---

atlatılabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Atlatılma ihtimali veya imkânı bulunmak

---

atlatılış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlatılma işi

---

atlatılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlatılmak işi

---

atlatılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Atlatma işi yapılmak veya bu işe konu olmak

Örnek:

1. Bu ilk tatsızlık işte böyle kolayca atlatıldı.

1. Bu ilk tatsızlık işte böyle kolayca atlatıldı.

---

atlatış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlatma işi

---

atlatma

İlgili Kelimeler:

atlatma haber

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlatmak işi

---

atlatma haber

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rakip yayın kuruluşu atlatılarak yapılan haber

---

atlatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Atlama işini yaptırmak

2. Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak

Örnek:

1. Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık.

1. Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Görüşmek, konuşmaktan kaçmak

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Savsaklamak

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aldatmak

Örnek:

1. Onları da ara sıra atlatanlar bulunur.

1. Onları da ara sıra atlatanlar bulunur.

---

atlattırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlattırmak işi

---

atlattırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Atlatma işini yaptırmak

---

atlaya zıplaya

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Atlayarak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İstekle, isteyerek

---

atlayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlayabilmek işi

---

atlayabilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , -e , -e , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Atlama ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Çünkü ne olur ne olmaz, tren kalkmadan fikir değiştirip atlayabilir ve yine eski uçuruma düşebilir o.

1. Çünkü ne olur ne olmaz, tren kalkmadan fikir değiştirip atlayabilir ve yine eski uçuruma düşebilir o.

2. Atlamaya gücü yetmek

3. Atlama becerisi bulunmak

---

atlayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlama işi

---

atlayıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlayıvermek işi

---

atlayıvermek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , -e , -e , -i , -i , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Çabucak atlamak

---

Telaffuz : atlayı'vermek

atlet

İlgili Kelimeler:

atlet fanilası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kolsuz, askılı fanila

2. spor , spor , spor , spor , Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci

---

Lisan : Fransızca athlète

atlet fanilası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atletlerin giydiği formaya benzer kolsuz, askılı fanila

Örnek:

1. Ceketini çıkarıp atar, atlet fanilasıyla kalır.

1. Ceketini çıkarıp atar, atlet fanilasıyla kalır.

---

atletik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi

2. spor , spor , spor , spor , Atletleri ilgilendiren

Örnek:

1. Atletik oyunlar.

1. Atletik oyunlar.

---

Lisan : Fransızca athlétique

atletiklik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atletik olma durumu

---