atlatmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Atlama işini yaptırmak

2. Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak

Örnek:

1. Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık.

1. Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Görüşmek, konuşmaktan kaçmak

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Savsaklamak

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aldatmak

Örnek:

1. Onları da ara sıra atlatanlar bulunur.

1. Onları da ara sıra atlatanlar bulunur.