92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Çözünürlük
Lisan : Fransızca résolution
benzetici ressam, benzeti ressamı
1. isim , isim , isim , isim , Resim yapan sanatçı
1. Ben kendi hesabıma ressam olmak isterdim.
1. Ben kendi hesabıma ressam olmak isterdim.
Lisan : Arapça ressām
1. isim , isim , isim , isim , Ressam olma durumu
1. Ressamlığı hayatta kendime bir mefkûre diye kabul ediyordum.
1. Ressamlığı hayatta kendime bir mefkûre diye kabul ediyordum.
2. Resim yapma sanatı
1. isim , isim , isim , isim , Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşı çıkış
Lisan : Fransızca reste
1. oyuncu önündeki paranın tümünü ortaya koymak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , herhangi bir konuda sert ve kesin olarak son sözü söylemek
1. ileri sürülen paranın miktarını kabul edip aynı miktarda parayı ortaya koymak
1. isim , isim , isim , isim , Yeniden tasarımlama
Lisan : Fransızca restitution
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Karşılıklı restini görmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşı çıkmak
1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Yenileme
Lisan : Fransızca restauration
1. sıfat , sıfat , mimarlık , mimarlık , sıfat , sıfat , mimarlık , mimarlık , `Eski ve değerli bir yapıyı onarıp eski durumuna getirmek` anlamındaki restore etmek birleşik fiilinde geçen bir söz
Lisan : Fransızca restauré
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Kendisine kitap indirilmiş peygamber
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Haberci
Lisan : Arapça resūl
Telaffuz : resu:lü
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anamal
Lisan : Arapça reʾs + māl
Telaffuz : re:sülma:l
reddedilmek, reddetmek, reddeylemek, reddihâkim, reddimiras, reddolunmak
1. isim , isim , isim , isim , Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme
1. Dostundan ve ötekilerden kuvvetli bir ret bekliyordu.
1. Dostundan ve ötekilerden kuvvetli bir ret bekliyordu.
2. Aile bireylerinden birinin sorumluluğunu üstünden atma, varlığını tanımama, aileden saymama
1. Evlatlıktan ret.
1. Evlatlıktan ret.
Lisan : Arapça redd
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Ağ tabaka
Lisan : Latince
Telaffuz : reti'na
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Güzel söz söyleme, hitabet sanatı
2. Söz sanatlarını inceleyen bilim dalı, belagat
Lisan : Fransızca rhétorique
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yakışır, yerinde, uygun
1. Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?
1. Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?
Lisan : Farsça revā
Telaffuz : reva:
1. bir davranışı, bir olayı bir kimse için uygun görmek
1. İstanbul'da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır.
1. İstanbul'da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır.
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Sürüm
Lisan : Arapça revāc
Telaffuz : reva:cı
1. geçerli ve değerli sayılmak
1. Falcılık bilhassa işlerin kötüleştiği yerlerde revaç bulur.
1. Falcılık bilhassa işlerin kötüleştiği yerlerde revaç bulur.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gözde, tutulan, rağbet edilen
1. Geniş pencereli, manzaralı salonlar revaçta.
1. Geniş pencereli, manzaralı salonlar revaçta.
1. değerli, üstün veya geçerli olmak
1. Sakal ve bıyığın revaçta olduğu bir dönemden geçmedik değil!
1. Sakal ve bıyığın revaçta olduğu bir dönemden geçmedik değil!