Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
resesyon
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Durgunluk


Lisan : Fransızca recéssion

resif

İlgili Kelimeler:

mercan resifi

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Su düzeyindeki sıra kayalar


Lisan : Fransızca récif

resim

İlgili Kelimeler:

resim yazı, resmetmek, resmigeçit, resmikabul, baskı resim, cam resim, canlı resim, çıplak resim, çizgi resim, dağlama resim, gölgeli resim, ıstampa resim, kazıma resim, net resim, nevresim, robot resim, saydam resim, temsilî resim, vesikalık resim, yakma resim, atölye resmi, demir resmi, duvar resmi, geçit resmi, işgaliye resmi, kabul resmi, mağara resmi, palamar resmi, tellaliye resmi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri

Örnek:

1. Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı.

1. Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı.

2. Bunu yapmak için gerekli yöntemleri öğreten sanat

Örnek:

1. Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı.

1. Türkiye'de resim bir müddetten beri soysuz bir sanat hâline gelmeye başladı.

3. Fotoğraf

Örnek:

1. Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı.

1. Güzel İnebolu kızı, duvara yapıştırılan Gazi'nin resmine uzun uzun baktı.

4. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bazı eşyadan ve işlerden alınan vergi veya harç

Örnek:

1. Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider.

1. Osmanlı Devleti'nin birçok vergi ve resimleri bu yüzden doğrudan doğruya yabancı alacaklıların cebine gider.

5. Tören

6. Açık gösterge, kesin sonuç


Lisan : Arapça resm

resim almak
Anlamı:

1. bir şeyin resmini yapmak

2. resim çekmek

3. vergi ödetmek


resim çekmek (veya çıkarmak)
Anlamı:

1. fotoğraf makinesiyle bir şeyin biçimini kâğıda geçirmek


resim gibi
Anlamı:

1. çok güzel


resim yazı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Eski çağlarda, bazı uygar uluslarca kullanılan, nesnelerin yalınlaştırılmış resimlerine dayanan yazı, hiyeroglif


resimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fotoğrafçı

2. Resim öğretmeni

3. Nakkaş


resimcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resimci olma durumu


resimleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resimlemek işi

2. Resimlerle süsleme, illüstrasyon

3. Kitap içindeki bir yazıyı açıklayan veya süsleyen resim, illüstrasyon


resimlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir yazının konusu ile ilgili resimleri o yazının uygun yerine koymak

2. Herhangi bir konuyu resimlerle anlatmak

Örnek:

1. Yazar, kitabını resimledi.

1. Yazar, kitabını resimledi.


resimlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resimlendirmek işi


resimlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Resimlemek


resimleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resimleşmek işi


resimleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Resim durumuna gelmek

Örnek:

1. Dünya güzel göründü resimleşmiş uykuda.

1. Dünya güzel göründü resimleşmiş uykuda.


resimli

İlgili Kelimeler:

resimli roman

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde resimler bulunan, musavver

Örnek:

1. Fincanlardan evvel, hemen arkalarında duran yuvarlak, vernikli, resimli tepsiye uzandı eli.

1. Fincanlardan evvel, hemen arkalarında duran yuvarlak, vernikli, resimli tepsiye uzandı eli.


resimli roman
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Konusu bir dizi resimle anlatılan roman veya hikâye


resimlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resim takmaya yarayan çerçeve

Örnek:

1. Nevin salonda asabi dolaşıyor, bazı küçük vazoların, resimliklerin, heykellerin yerlerini değiştiriyor.

1. Nevin salonda asabi dolaşıyor, bazı küçük vazoların, resimliklerin, heykellerin yerlerini değiştiriyor.

2. Albüm


resimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Resmi andıran, resme benzeyen, resim gibi

2. Durumu ve görünüşü resim konusu olmaya değer (görünüş), pitoresk


reşit
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Ergin


Lisan : Arapça reşīd

reşit olmak
Anlamı:

1. erginleşmek


resital
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser

Örnek:

1. Piyano resitali.

1. Piyano resitali.

2. spor , spor , spor , spor , Oyuncunun tek başına gösterdiği başarılı etkinlik


Lisan : Fransızca récital

reşitlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erginlik


reşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konfeksiyonda düz dikiş yapan bir makine türü


reşme
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanın başlığı, yuları ve gemi

2. Atların koşum takımlarına gümüş ve altın yaldızlı pullarla yapılan süsleme