radansa

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelkenlere açılan deliklere ve halat ilmiklerine geçirilen metal halka

Lisan : İtalyanca radancia

Telaffuz : rada'nsa

radar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz

2. Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İçgüdü, seziş

Örnek:

1. Büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir.

1. Büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir.

Lisan : İngilizce radar

Telaffuz : ra'dar

radarcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radar kullanan veya radarın bakım ve onarımıyla görevli kimse

radarcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radarcının görevi

radde

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Derece, kerte

Örnek:

1. Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu.

1. Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu.

Lisan : Arapça rādde

raddelerinde

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Sularında

Örnek:

1. Ertesi sabah on iki raddelerinde kalkılır ve beyler iki buçuğa, üçe doğru işlerine giderlerdi.

1. Ertesi sabah on iki raddelerinde kalkılır ve beyler iki buçuğa, üçe doğru işlerine giderlerdi.

radika

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yaprakları salata olarak yenen baharlı, çok yıllık bir bitki (Taraxacum officinale)

Telaffuz : radi'ka

radikal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kökten

Örnek:

1. Radikal hareket.

1. Radikal hareket.

2. Köktenci

Örnek:

1. Gelenekçiler için her ev temizliği bir, radikaller içinse biriciktir.

1. Gelenekçiler için her ev temizliği bir, radikaller içinse biriciktir.

Lisan : Fransızca radical

Telaffuz : l ince okunur

radikalizm

Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , felsefe , felsefe , toplum bilimi , toplum bilimi , Köktencilik

Lisan : Fransızca radicalisme

radikalleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radikalleşmek durumu

radikalleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Köktenci olmak

2. Kesin durum almak

radikalleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radikalleştirme işi

radikalleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Radikal duruma getirmek

radikallik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radikal olma durumu

Örnek:

1. Belki öteden beri böyleydi ama son üç senedir radikalliği etrafındakilere kaygı verecek boyutlara ulaşmıştı.

1. Belki öteden beri böyleydi ama son üç senedir radikalliği etrafındakilere kaygı verecek boyutlara ulaşmıştı.

radon

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif element (simgesi Rn)

Lisan : Fransızca radon

Telaffuz : ra'don

radyan

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir dairede yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi

2. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Işın veya ısı yayan

Örnek:

1. Radyan soba.

1. Radyan soba.

Lisan : Fransızca radian

radyasyon

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Işınım

Lisan : Fransızca radiation

radyasyonlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde radyasyon bulunan

Örnek:

1. Televizyonda radyasyonlu çay içmekle insanları toprağa gömmek farklı olmasa gerek.

1. Televizyonda radyasyonlu çay içmekle insanları toprağa gömmek farklı olmasa gerek.

radyasyonsuz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde radyasyon bulunmayan

radyatör

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hava, su veya buharı ısıtmak veya soğutmak suretiyle meydana gelen sıcaklığı veya soğukluğu yayan, böylece ısıtma ve soğutmada kullanılan cihaz

Örnek:

1. Radyatörün üzerine bırakılmış küçük kutudaki su kaynıyor, kutu tıkırdıyordu.

1. Radyatörün üzerine bırakılmış küçük kutudaki su kaynıyor, kutu tıkırdıyordu.

2. Bağlı bulunduğu motordaki ısı derecesinin yükselmesini önleyen soğutucu

Örnek:

1. Radyatörün suyunu tazeledikten sonra virajlı yokuşu tırmanmaya başladı.

1. Radyatörün suyunu tazeledikten sonra virajlı yokuşu tırmanmaya başladı.

Lisan : Fransızca radiateur

radyatörcü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radyatör yapan, satan, onaran veya döşeyen usta

radyatörcülük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radyatörcü olma durumu

radyo

İlgili Kelimeler:

radyo etkinliği, radyoevi, radyo gazetesi, radyo istasyonu, radyo muhabiri, radyo oyunu, radyo taksi, radyo yayını, özel radyo, yerel radyo

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi

2. Elektrik dalgalarıyla düzenli olarak yayın yapan istasyon ve bu istasyonun programlarını düzenlemekle görevli kuruluş

3. Bu istasyonun yayınlarını alan araç

Lisan : Fransızca radio

Telaffuz : ra'dyo

radyo etkinliği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işın etkinlik, radyoaktivite

radyo gazetesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Radyo aracılığıyla yayımlanan haber, yorum ve röportajların tümü