92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Pütürlü duruma gelmek
1. Sırtını ve omuzlarını yoklamak kabil olsa cildinin tavuk derisi gibi pütürlendiği hissedilecektir.
1. Sırtını ve omuzlarını yoklamak kabil olsa cildinin tavuk derisi gibi pütürlendiği hissedilecektir.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pütürü olan, pürüzlü, pürtüklü
1. Muşambanın üstünde körpecik bir salatalık, çiçeği burnunda, pütürlü.
1. Muşambanın üstünde körpecik bir salatalık, çiçeği burnunda, pütürlü.
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir sıvıyı bir yerden başka bir yere üfleme veya çekme yoluyla aktarmak için kullanılan araç
Lisan : İngilizce poire
1. Türk alfabesinin yirmi birinci sırasında yer alan ve Re adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından yumuşak, sürtünücü diş eti ünsüzünü gösterir
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı
Özel: Evet
Lisan : Arapça rabb
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Allah ile ilgili, Allah'a bağlı, ilahi, Allah'tan gelen
2. Kalbini ve fikrini Allah'a bağlamış ve sadece onunla meşgul olan
Lisan : Arapça rabbānī
Telaffuz : rabba:ni:
1. ünlem , ünlem , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , ünlem , ünlem , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , `Tanrı'mız!` anlamında kullanılan bir söz
Lisan : Arapça rabbenā
Telaffuz : rabbena:
rabıt edatı, raptetmek, zapturapt
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bağ, bağlama
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Bağlaç
Lisan : Arapça rabṭ
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Bağlaç
1. isim , isim , isim , isim , Bağlayan şey, bağ
1. Bu dünya öyle bir dünya ki zengin ile fakir arasında kardeşlik rabıtaları bile kalmıyor.
1. Bu dünya öyle bir dünya ki zengin ile fakir arasında kardeşlik rabıtaları bile kalmıyor.
2. İki şeyi birbirine bağlayan ip
3. İlgi, ilişki
1. Bu rabıtamı sizden gizlemek pek fazla azap veriyor.
1. Bu rabıtamı sizden gizlemek pek fazla azap veriyor.
4. Birbirini tutma, tutarlık
5. Düzen, sıra
6. Birbirine geçmeli tahtadan bir döşeme türü
7. Tarikatlarda müridin şeyhi aracılığıyla kalbini Allah'a bağlaması
Lisan : Arapça rābiṭa
Telaffuz : ra:bıta
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzgün, düzenli
1. Acaba Gecik'te rabıtalı bir ev bulmak kabil mi?
1. Acaba Gecik'te rabıtalı bir ev bulmak kabil mi?
2. Sözünü bilen, tutarlı, ağırbaşlı
1. Gönül isterdi ki herkes akıllı ve rabıtalı olsun.
1. Gönül isterdi ki herkes akıllı ve rabıtalı olsun.
3. Bağlantılı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzensiz, birbirini tutmaz
1. Rabıtasız, saçma sözlerinden ruhbana düşman olduğu anlaşılan bu güzel ve garip kadın...
1. Rabıtasız, saçma sözlerinden ruhbana düşman olduğu anlaşılan bu güzel ve garip kadın...
2. Ağırbaşlı olmayan, tutarsız
1. Rabıtasız adam.
1. Rabıtasız adam.
3. Bağlantısız
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Birbirine bağlı veya tutarlı olmadan
1. isim , isim , isim , isim , Hindistan'da prenslere verilen unvan
Lisan : Fransızca raja
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Geri dönen
2. Dokunan, ilgilendiren, dayanan
Lisan : Arapça rāciʿ
Telaffuz : ra:ci:
1. dokunmak, dayanmak, ilgilendirmek
1. Bu sözün ona raci olmadığını temin ederim.
1. Bu sözün ona raci olmadığını temin ederim.
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Yol, yöntem, usul
1. Hayri bütün kumar raconunu bilirdi.
1. Hayri bütün kumar raconunu bilirdi.
2. Gösteriş, fiyaka
1. Racon meraklısı bir adam.
1. Racon meraklısı bir adam.
Lisan : İtalyanca ragione
1. görünüşe göre hüküm vermek
2. gösteriş yapmak
1. Hayati ortaya atılır, tosunca raconu keser ya da dövülürdü.
1. Hayati ortaya atılır, tosunca raconu keser ya da dövülürdü.