Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
proteinsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Proteinsiz olma durumu


Protestan
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hristiyanlıkta reform hareketi sonucu doğan mezhep

Örnek:

1. Protestan kilisesi.

1. Protestan kilisesi.

2. Bu mezhebe bağlı olan kimse


Özel: Evet

Lisan : Fransızca protestant

Protestanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Protestan olma durumu

2. Anglikan, Lüterci, Kalvenci gibi türlü kolları içine alan, papanın dinî başkanlığını ve Katolik kurallarını tanımayan kilise birliği


Özel: Evet

protesto
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme

2. Herhangi bir davranışın haksız, yersiz, gereksiz görülerek onaylanmadığını bildiren resmî açıklama

Örnek:

1. Efendiler, aynı günde muhtelif vesaitle şu protestoyu gönderdim.

1. Efendiler, aynı günde muhtelif vesaitle şu protestoyu gönderdim.

3. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Değerli evrak niteliğindeki borç senedinin ödenmemesi durumunda, özel bir biçime bağlı ve belli hukuki sonuçlar doğuran bildirim


Lisan : İtalyanca protesto

Telaffuz : prote'sto

protesto çekmek
Anlamı:

1. protesto yollamak


protesto etmek
Anlamı:

1. itiraz etmek, reddetmek

2. protesto yollamak


protestolu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Protesto yapılan


protestosuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Protesto yapılmayan


protez
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Takma

2. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ön ses türemesi


Lisan : Fransızca prothèse

protezci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Protez yapan kimse


protezcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Protez yapma işi


protojin
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Gnays yapısında, genellikle Alp dağlarında rastlanan bir granit


Lisan : Fransızca protogine

protokol
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir toplantı, oturum, soruşturma sonunda imzalanan belge

2. Diplomatlar arasında yapılan anlaşma tutanağı

3. Diplomatlıkta, devletler arasındaki ilişkilerde geçen yazışmalarda, resmî törenlerde, devlet başkanları ile onların temsilcileri arasındaki görüşmelerde uygulanan kurallar

4. Resmî ilişkilerde ve işlemlerde ciddiyet

Örnek:

1. Protokole filan sığmamasına rağmen dönüşte beni tekrar vagonuna çağırttı.

1. Protokole filan sığmamasına rağmen dönüşte beni tekrar vagonuna çağırttı.


Lisan : Fransızca protocole

protokolcü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Protokol işleriyle uğraşan kimse

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kurallara sıkı sıkıya bağlı olan kimse

Örnek:

1. Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu.

1. Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu.


protokolcülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Protokolcü olma durumu


protokole dâhil
Anlamı:

1. resmî törenlere katılma hakkı olan (kimse)


proton
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , fizik , fizik , isim , isim , kimya , kimya , fizik , fizik , Atom çekirdeğinde her biri (+1) pozitif elektrik yükü taşıyan tanecik

2. Hidrojen atomunun çekirdeği


Lisan : Fransızca proton

protonema
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yosun sporlarının çimlenmesinden oluşan iplik biçimindeki organ


Lisan : Fransızca protonéma

Telaffuz : protone'ma

protoplazma
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Yapı bakımından çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yan sıvı, saydam ve canlı hücrenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer


Lisan : Fransızca protoplasma

Telaffuz : protopla'zma, l ince okunur

prototip
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlk örnek

2. Model


Lisan : Fransızca prototype

Telaffuz : pro'totip

prova
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme

Örnek:

1. Saatlerce tatlı tatlı konuştuk, onlar gittikten sonra da türküler çınladı provada.

1. Saatlerce tatlı tatlı konuştuk, onlar gittikten sonra da türküler çınladı provada.

2. Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme

Örnek:

1. İlk prova.

1. İlk prova.

3. Yazar veya düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin

Örnek:

1. Gece yarısına kadar isli bir petrol lambasının ışığında gazetenin provalarını tashih ederdi.

1. Gece yarısına kadar isli bir petrol lambasının ışığında gazetenin provalarını tashih ederdi.


Lisan : İtalyanca prova

Telaffuz : pro'va

prova etmek
Anlamı:

1. bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde düzeltmek

2. oyunu sahnelemek için önceden tekrarlamak


prova yapmak
Anlamı:

1. gözden geçirmek

2. denemek

Örnek:

1. Entari biçmek istiyorum, prova yapmak istiyorum.

1. Entari biçmek istiyorum, prova yapmak istiyorum.

3. oyunu sahnelemek için önceden denemek

Örnek:

1. Hâlbuki Nahit onu odasına çekip de baş başa prova yaptığı zamanlarda pekâlâ kıvıracağa benziyordu.

1. Hâlbuki Nahit onu odasına çekip de baş başa prova yaptığı zamanlarda pekâlâ kıvıracağa benziyordu.


providansiyalist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Kayracı


Lisan : Fransızca providentialiste

providansiyalizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Kayracılık


Lisan : Fransızca providentialisme