92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Fayton
1. Bayramlarda bir payton tutar, tek başına arkaya kurulur, saatlerce dolaşırdı.
1. Bayramlarda bir payton tutar, tek başına arkaya kurulur, saatlerce dolaşırdı.
pazarbaşı, pazar kayığı, açık pazar, dış pazar, iç pazar, kara pazar, pazar yeri, akşam pazarı, amele pazarı, avrat pazarı, balık pazarı, bitpazarı, can pazarı, çarşamba pazarı, çiçek pazarı, esir pazarı, sosyete pazarı, tutsak pazarı
1. isim , isim , isim , isim , Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli geçici yer
1. Perşembe pazarı. Salı pazarı.
1. Perşembe pazarı. Salı pazarı.
2. Belli bir şeyin satıldığı yer
1. Balık pazarı.
1. Balık pazarı.
3. Alışveriş
1. Allah hayırlı pazar versin.
1. Allah hayırlı pazar versin.
4. Cumartesi ile pazartesi arasındaki gün
1. Pazar sabahı odalarına çay istemişlerdi.
1. Pazar sabahı odalarına çay istemişlerdi.
Lisan : Farsça bāzār
1. isim , isim , isim , isim , Rize iline bağlı ilçelerden biri
2. Tokat iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : pa'zar
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Eşya taşıyan büyük kayık
1. isim , isim , isim , isim , Pazar kurulan yer
2. Yabancı bir ülkenin mallarını satma olanağını sağladığı ülke
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Pazarı yöneten, ona düzen veren kimse
Telaffuz : paza'rbaşı
1. isim , isim , isim , isim , Kahramanmaraş iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : paza'rcığı
1. isim , isim , isim , isim , Pazarcının işi
1. Elli yaşlarına doğru pazarcılık yapmaya başladı; eli para gördü, yüzü güldü.
1. Elli yaşlarına doğru pazarcılık yapmaya başladı; eli para gördü, yüzü güldü.
dış pazarlama
1. isim , isim , isim , isim , Pazarlamak işi
2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Bir ürünün, bir malın, bir hizmetin satışını geliştirmek amacıyla tanıtmayı, paketlemeyi, satış elemanlarının yetişmesini, piyasa gereksinimlerini belirlemeyi ve karşılamayı içeren etkinliklerin bütünü
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Pazarlama işi ile uğraşan görevli, pazarlama uzmanı
1. -i , -i , ticaret , ticaret , -i , -i , ticaret , ticaret , Bir ürünü, bir malı, bir hizmeti satacak uygun piyasa bulmak
1. isim , isim , isim , isim , Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : paza'rlar
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Bir fiyat üzerinde anlaşmak, pazarlık etmek
1. -i , -i , -i , -i , Pazarlama ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Pazarlama becerisi bulunmak