Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Panislamcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Panislamizm yanlısı olan


Özel: Evet

Telaffuz : l ince okunur

Panislamcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Panislamizm akımını benimseme


Özel: Evet

Panislamizm
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Bütün Müslümanları aynı yönetim altında toplama amacını güden politik akım ve hareket


Özel: Evet

Lisan : Fransızca panislamisme

Telaffuz : l ince okunur

panjur
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güneşi ve rüzgârı önlemeye, ışığı azaltmaya yarayan, açılır kapanır dar ve yatay tahtadan, plastikten veya metal gereçlerden yapılmış, pencereye takılan kapatma düzeneği

Örnek:

1. Açsam sonra tek panjuru / Yıllar yılı kapalı

1. Açsam sonra tek panjuru / Yıllar yılı kapalı


Lisan : Fransızca abat-jour

panjurlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Panjuru olan

Örnek:

1. Arap'tan başkaları için de dileyebilirsem herkese yeşil panjurlu küçük evler versin, herkese dilediği yerde, aç insan da kalmasın.

1. Arap'tan başkaları için de dileyebilirsem herkese yeşil panjurlu küçük evler versin, herkese dilediği yerde, aç insan da kalmasın.


panjursuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Panjuru olmayan


pankart
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplantı ve gösterilerde taşınan, üzerinde benimsenen amacın birkaç sözle gösterildiği karton veya bezden levha

Örnek:

1. Gençler ellerindeki pankartları bir anda açarak uygun adım sahneye dalıverdiler.

1. Gençler ellerindeki pankartları bir anda açarak uygun adım sahneye dalıverdiler.


Lisan : Fransızca pancarte

pankartlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pankartı olan veya pankart bulunduran


pankras
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güreşle boksu birleştiren spor karşılaşması


Lisan : Fransızca pancrace

pankreas
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Midenin arkasında bulunan, boşaltıcı kanallarıyla onikiparmak bağırsağına bağlı, iç ve dış salgıları olan iri bir organ


Lisan : Fransızca pancréas

pano

İlgili Kelimeler:

ilan panosu, şalter panosu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha

2. Elektrikle çalışan araçların kontrol ve komuta düğmeleri, ekran, sinyal lambası vb. parçalarının bir arada toplandığı bölüm

3. Ağaç duvar kaplamalarına veya tavanlara süs işin konulan resim

4. Hafif malzemeden yapılan ve iki yüzü kontrplakla kaplanan levha

Örnek:

1. Odasına gelirken paravanaya çarpmış, panoyu omuzlamıştı.

1. Odasına gelirken paravanaya çarpmış, panoyu omuzlamıştı.

5. Üzerine bir tablo yapmak için hazırlanmış meşe, ıhlamur veya çam ağacından levha

6. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Önceden belirlenmiş sınırlar içerisinde işletilen maden alanı


Lisan : Fransızca panneau

Telaffuz : pa'no

panorama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüksek bir yerden bakıldığında göz önüne serilen geniş görünüş

Örnek:

1. Belediye reisi bir panorama resmi çekmeyi akıl etmeyen fotoğrafçıya çıkışıyordu.

1. Belediye reisi bir panorama resmi çekmeyi akıl etmeyen fotoğrafçıya çıkışıyordu.

2. Genel görünüm

Örnek:

1. Çağdaş Türk sanatından bir panorama vermeyi amaçladık.

1. Çağdaş Türk sanatından bir panorama vermeyi amaçladık.


Lisan : Fransızca panorama

Telaffuz : panora'ma

panoramik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Genel görünümlü


Lisan : Fransızca panoramique

pansiyon

İlgili Kelimeler:

tam pansiyon, yarım pansiyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bütünü veya bir bölümü sürekli veya belli bir zaman için kiraya verilen, isteğe göre yemek de veren ev

Örnek:

1. Bu hâlimize karşı bize pansiyonunuzda oda vermeyi kabul eder misiniz, etmez misiniz?

1. Bu hâlimize karşı bize pansiyonunuzda oda vermeyi kabul eder misiniz, etmez misiniz?

2. Ücretli öğrenci yurdu

Örnek:

1. Sanırım her şey Paris gibi bir yerde, yabancı öğrencilerin kaldığı bir pansiyonda geçiyor.

1. Sanırım her şey Paris gibi bir yerde, yabancı öğrencilerin kaldığı bir pansiyonda geçiyor.


Lisan : Fransızca pension

pansiyoncu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pansiyon sahibi

Örnek:

1. Fakat Kuzguncuk şirin yerdir ve gayet nefis yapar gül reçelini pansiyoncu Madam ve kızı Raşel.

1. Fakat Kuzguncuk şirin yerdir ve gayet nefis yapar gül reçelini pansiyoncu Madam ve kızı Raşel.

2. Pansiyon işleten kimse


pansiyonculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pansiyon sahibi olma durumu

2. Pansiyon işletme işi


pansiyoner
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pansiyonda kalan kimse

Örnek:

1. Pansiyoner demek evin içinde bir yabancı demek.

1. Pansiyoner demek evin içinde bir yabancı demek.


Lisan : Fransızca pensionnaire

Panslavizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Slav asıllı bütün halkları aynı yönetim altında toplama amacı güden politik akım ve hareket


Özel: Evet

Lisan : Fransızca panslavisme

pansuman
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Yara temizliği ve bakımı

Örnek:

1. Pansuman çadırına gitmek üzere dışarı çıkıyordu ki birdenbire kapıda durdu.

1. Pansuman çadırına gitmek üzere dışarı çıkıyordu ki birdenbire kapıda durdu.


Lisan : Fransızca pansement

pansuman yapmak
Anlamı:

1. yaranın temizlik ve bakımını yapmak

Örnek:

1. Hiç olmazsa bir soğuk pansuman yapalım.

1. Hiç olmazsa bir soğuk pansuman yapalım.


pansumancı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Pansuman yapmayı meslek edinmiş kimse


pansumancılık
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Pansuman yapma işi


panteist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Tüm tanrıcı


Lisan : Fransızca panthéiste

panteizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Tüm tanrıcılık


Lisan : Fransızca panthéisme

panteon
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yunan ve Romalıların en büyük tapınaklarına verdikleri ad

2. Bir halkın, bir ulusun bütün tanrıları

Örnek:

1. Eski Yunan panteonu.

1. Eski Yunan panteonu.

3. Büyük yararlık göstermiş kimselerin gömüldüğü ulusal anıt


Lisan : Fransızca panthéon