92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Özlenme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Özleme işine konu olmak
1. Ben özlenerek hatırlananlardan bahsediyorum.
1. Ben özlenerek hatırlananlardan bahsediyorum.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özlem taşıyan, özlem dolu
1. Özlentili kalbinde bütün çizgileriyle...
1. Özlentili kalbinde bütün çizgileriyle...
1. isim , isim , isim , isim , Özleşmek işi, arılaşma
2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Ağacın çoğunlukla öze yakın bölümlerinin artık öz su iletmemesi ve bunun sonucunda kuruyup sertleşmesi olayı
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Öz durumuna veya özlü bir duruma gelmek
2. Arılaşmak
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Tahıl olgunlaşmak
1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Özleştirmecilik yanlısı olan kimse, tasfiyeci, pürist
1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Bir dili yabancı ögelerden arıtarak arı, katışıksız bir duruma getirmeyi ve kendi imkânlarıyla geliştirmeyi amaçlayan çalışma, tasfiyecilik, pürizm
1. O gün bugün Türkiye'de ilericilik, dil devrimini özleştirmecilik diye alıp Türkçenin anlaşılmaz hâle düşmesini savunmak sayılır.
1. O gün bugün Türkiye'de ilericilik, dil devrimini özleştirmecilik diye alıp Türkçenin anlaşılmaz hâle düşmesini savunmak sayılır.
1. -i , -i , -i , -i , Öz durumuna getirmek, özlü durum kazandırmak, arılaştırmak
2. dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , dil bilimi , Özleştirmecilik yapmak
1. isim , isim , isim , isim , Özleme işi
1. Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile / Bitmez bir özleyiştir ölümden beter bile
1. Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile / Bitmez bir özleyiştir ölümden beter bile
özlü çamur, özlü un, bal özlü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özü olan, öz bölümü çokça olan
1. Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle.
1. Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle.
2. Düşünceyi gereksiz söz kullanmadan bildiren
1. Özlü anlatım.
1. Özlü anlatım.
3. Kıvamlı
4. Benliğinde, varlığında, yapısında herhangi bir nitelik bulunan
1. Ben o kadar bedbaht, doğru özlü bir kadınım ki beni sonra anlayacaksınız.
1. Ben o kadar bedbaht, doğru özlü bir kadınım ki beni sonra anlayacaksınız.
5. Yapışkan, verimli (toprak)
6. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısa ve anlamlı bir biçimde
1. Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı.
1. Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı.
özlük hakkı, özlük işleri
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin durumu, mahiyeti
2. Kişi, zat
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Genel memur statüsü içinde kişinin, kanunların öngördüğü biçim ve koşullarla kazandığı her türlü hakkı
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Bir kuruluşta görevlilerin atanmaları, yükselmeleri ve emeklilikleri vb. kişisel işlemlerin bütünü
2. Bu işleri yürüten bölüm, zat işleri
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Geçişme
2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Geçişim
Lisan : Fransızca osmose