92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Özetleme işi
1. Şimdi bu incelemeyi özetleyişimizin en can alıcı sebebine geliyoruz.
1. Şimdi bu incelemeyi özetleyişimizin en can alıcı sebebine geliyoruz.
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Eziyet çekerek cinsel zevk alan sapkın kimse, mazoşist
2. Özezerlik sapıncı gösteren kimse, mazoşist
Telaffuz : ö'zezer
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Fiziksel acı veya aşağılatıcı davranışlarla doyuma ulaşma biçiminde beliren cinsel sapkınlık, mazoşizm
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başka
1. Güzel sever diye isnat ederler / Benim Hak'tan özge sevdiğim mi var?
1. Güzel sever diye isnat ederler / Benim Hak'tan özge sevdiğim mi var?
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmaya çalışan (kimse), diğerkâm
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özgeci tutumu olan
1. Kadın erkeğe göre daha özgecil, sevmeye daha uygun bir yapıdadır.
1. Kadın erkeğe göre daha özgecil, sevmeye daha uygun bir yapıdadır.
kendine özgü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus(I)
1. Bu, içinde doğduğu, geliştiği, biçim kazandığı topluma özgü dildir.
1. Bu, içinde doğduğu, geliştiği, biçim kazandığı topluma özgü dildir.
2. Belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunan, öze, has, mahsus(I)
3. Aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, öze, has, mahsus(I)
1. birine, bir şeye ait olmak
2. belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunmak
3. aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmamak
özgül ağırlık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir türle ilgili, bir türe ilişkin
1. Demek ki güzele olan eğilim insanın özgül bir vasfı değil.
1. Demek ki güzele olan eğilim insanın özgül bir vasfı değil.
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir cismin 1 santimetreküp hacmindeki parçasının ağırlığı, dansite
1. -i , -i , -i , -i , Bir şey veya bir yeri birine, bir şeye ayırmak, vermek, hasretmek, tahsis etmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal, ibdai
1. Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik.
1. Eskinin doğa ile uyuşan, özgün yapılarını yıkıp yerine yabancı, öykünme, yaratıcılıktan yoksun yapılar dikerek çirkinleştirdik.
2. Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan
1. Özgün biçim.
1. Özgün biçim.
3. Çeviri olmayan, asıl olan (metin), orijinal
1. isim , isim , isim , isim , Özgün olma durumu, orijinalite, orijinallik
1. Evrensel değerlendirmede ise en sağlam ölçü, özgünlük, ulusal renkleri taşıma, kişiliği bulunmaktır.
1. Evrensel değerlendirmede ise en sağlam ölçü, özgünlük, ulusal renkleri taşıma, kişiliği bulunmaktır.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, hür
1. Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar.
1. Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar.
2. Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, bağımsız, hür (ulus, ülke)
3. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan
4. Tutuklu olmayan, serbest, hür
5. Başkasının kölesi olmayan, hür
6. Siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen
1. Özgür basın. Özgür girişim.
1. Özgür basın. Özgür girişim.