92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Oyun olsun diye
1. Yastığın üstünde oyuncuktan yuvarlandın, ödüm koptu yataktan aşağıya düşeceksin diye.
1. Yastığın üstünde oyuncuktan yuvarlandın, ödüm koptu yataktan aşağıya düşeceksin diye.
Telaffuz : oyu'ncuktan
yardımcı oyunculuk, yedek oyunculuk, orta oyunculuğu
1. isim , isim , isim , isim , Oyun oynama işi
2. Sahne sanatçılığı
1. Oyunculuk ki o devirde toplum dışı bir parya işi sayılmaktadır.
1. Oyunculuk ki o devirde toplum dışı bir parya işi sayılmaktadır.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Düzencilik, hilecilik
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Oyun biçimine getirilmek
1. -i , -i , -i , -i , Tiyatro türünden olmayan herhangi bir eseri teknik yönden oynanabilir duruma getirmek
1. isim , isim , isim , isim , Oyulmuş bölüm
1. Ceketin kol oyuntusu iyi açılmamış.
1. Ceketin kol oyuntusu iyi açılmamış.
2. Oyuk, çukur
1. yapılan işlerin nasıl, kimler tarafından ve hangi ilişkilerle sonuçlandırıldığına ilişkin bilgisi olmak
1. Oyunun kurallarını baştan beri bilen biri olarak şimdiye kadar sömürülmemiştim.
1. Oyunun kurallarını baştan beri bilen biri olarak şimdiye kadar sömürülmemiştim.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dere, çay
2. Sulak, verimli yer
öz kardeş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
1. Size öz evladım gibi davranacağım.
1. Size öz evladım gibi davranacağım.
2. İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı(I)
öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
1. Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti.
1. Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti.
2. `Kendine, kendi kendini` anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz
1. Öz eleştiri, öz yönetim.
1. Öz eleştiri, öz yönetim.
3. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre
1. Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
1. Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
4. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
5. zamir , zamir , zamir , zamir , Kendi, zat
1. Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme
1. Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
1. Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde.
1. Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde.
7. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm
1. Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur
1. Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bireyin, kendi vücudundan olan ögelere karşı antikor yapması
1. isim , isim , isim , isim , Kendini yönetme hakkını belirleme, selfdeterminasyon
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Besinini bağımsız olarak sağlama, inorganik azot, azotlu maddeler ve karbonhidratların sentezini yapabilme, ototrofi
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Daha önemli bir amaca ulaşabilmek için kişinin tepkilerini, davranışlarını veya başka amaca yönelme eğilimini denetleyip kısıtlaması, otokontrol
1. isim , isim , isim , isim , Bir cihaza, bir alete otomatik bir işleyiş kazandırmak için gerekli olan düzen, otomatizm
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dikenli, tırmanıcı ve kışın yapraklarını dökmeyen bir bitki (Smilax aspara)
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Her cismin elektrik akımına karşı gösterdiği direnç