orman evi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orman koruma memurunun evi

2. Şehirlerin kirli havasından uzaklaşmak, tabiat varlıklarından ve güzelliklerinden yararlanmak için orman bölgelerinde yapılmış ev

orman gibi

Anlamı:

1. gür, çok (saç, kaş vb.)

orman gülü

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Avrupa, Asya dağlarında yetişen açelyaya benzer bitki

orman işletmesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ormanla ilgili işleri yürüten kamu kurumu

orman kaçkını

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kaba, görgüsüz kimse

orman kanunu

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yasaların uygulanamaması sonucu oluşan durum

orman kebabı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ceviz iriliğinde kemiksiz koyun eti, havuç, patates, bezelye ve soğan kullanılarak hazırlanan bir kebap türü

orman kibarı

Anlamı:

1. isim , isim , hakaret yollu , hakaret yollu , isim , isim , hakaret yollu , hakaret yollu , Kaba, görgüsüz, bayağı kimse için alay yollu kullanılan bir söz

orman koruma memuru

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ormancı

orman köylüsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orman köyünde yaşayan kimse

orman köyü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orman arazisi içinde veya yakınında kurulmuş köy

orman kuşağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıralı ormanların oluşturduğu dizi, orman dizisi

orman sarmaşığı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Akasma

orman sıçanı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Ormanlık bölgede yaşayan bir tür sıçan (Mus sylvaticus)

orman taşlamak

Anlamı:

1. bir kimsenin düşüncesini dolaylı olarak öğrenmeye çalışmak

orman tavuğu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Orman tavuğugillerden, kuşların özellikle Avrupa ve Asya'da yaşayan siyah tüylü türlerinin ortak adı

orman tavuğugiller

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Dünyanın soğuk ve ılıman bölgelerinde yaşayan, mat veya parlak renkli, orman tavuğu, çil ve çayır tavuğunu içine alan bir familya

orman yeşili

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyu yeşil renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Yazıhanenin orman yeşili muşambası üzerine yağan ışık altında parıldayan kalemlere baktım.

1. Yazıhanenin orman yeşili muşambası üzerine yağan ışık altında parıldayan kalemlere baktım.

ormancı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ormanı korumakla görevli kimse, orman koruma memuru

2. argo , argo , argo , argo , Kaba, görgüsüz kimse

ormancık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük orman

ormancılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orman işi ile uğraşma

Örnek:

1. Adam eskiden ormancılık edermiş, sonradan bırakmış.

1. Adam eskiden ormancılık edermiş, sonradan bırakmış.

2. Ormanların yetiştirilmesi ve bakımını konu alan bilim

ormanlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orman durumuna gelme

ormanlaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Orman durumuna gelmek

ormanlaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ormanlaştırmak işi

ormanlaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Orman durumuna getirmek