92406 kayıt bulundu.
omurilik, yıldız omurlular
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra
1. Boyun omurları. Bel omurları. Sağrı omurları. Kuyruk omurları.
1. Boyun omurları. Bel omurları. Sağrı omurları. Kuyruk omurları.
ömrübillah, ömrühayat, ömür adam, ömür boyu, ömür törpüsü, dayanım ömrü, dayanma ömrü, raf ömrü, ahir ömründe
1. isim , isim , isim , isim , Yaşam
1. Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni.
1. Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok hoşa giden şey
1. Bu adamın arkadaşlığı ömürdür.
1. Bu adamın arkadaşlığı ömürdür.
Lisan : Arapça ʿumr
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Neşeli, hoşsohbet, komik, eğlendiren ve beğenilen kimse
1. Evliya Çelebi ömür adam. Benim yapabileceğim en kısa özet onun ömür adam olduğudur.
1. Evliya Çelebi ömür adam. Benim yapabileceğim en kısa özet onun ömür adam olduğudur.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sağ kalındığı, yaşandığı sürece, ömür boyunca, yaşam boyu, yaşam boyunca, hayat boyu
1. Yeter bana kıymayın. Ömür boyu muhbiriniz olurum sizin.
1. Yeter bana kıymayın. Ömür boyu muhbiriniz olurum sizin.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ömür boyu
1. Bu, o kadar ince ve girift bir meseledir ki bütün bir ömür boyunca izaha çalışılsa yine derinliğine nüfuz edilemez.
1. Bu, o kadar ince ve girift bir meseledir ki bütün bir ömür boyunca izaha çalışılsa yine derinliğine nüfuz edilemez.
1. yaşamak
1. İhtiyar adam hazin bir ömür geçiriyordu.
1. İhtiyar adam hazin bir ömür geçiriyordu.
1. isim , isim , isim , isim , Uzun ve üzücü iş
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sıkıntı veren kimse
salma omurga, örtülü omurgalılar
1. isim , isim , isim , isim , Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi
1. Omurgası çürümüş, sintinesi su eden eski bir gemide gibi suları durgun bir limanın rıhtımına bağlanmıştır.
1. Omurgası çürümüş, sintinesi su eden eski bir gemide gibi suları durgun bir limanın rıhtımına bağlanmıştır.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas
Telaffuz : omu'rga
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Omurgası bulunan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dirayetli, ilkeli
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Memelileri, kuşları, amfibyumları, sürüngenleri, yuvarlak ağızlıları ve balıkları içine alan hayvanlar âlemi (Vertebrata)
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Omurgası bulunmayan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Düşüncelerini çıkarları doğrultusunda değiştirebilen, ilkesiz
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgasız, çok hücreli hayvanlar âlemi (Protostomia)
beyin omurilik sıvısı
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Omurga içinde bulunan kanal boyunca uzanan, boz madde ve ak maddeden oluşan sinir dokusu, murdarilik
kısa ömürlü, uzun ömürlü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ömrü uzun olan
1. Tanrı ömürlü etsin.
1. Tanrı ömürlü etsin.
2. Uzun süreli
1. Arkadaşlıkları ömürlü olmadı.
1. Arkadaşlıkları ömürlü olmadı.
kısa ömürlülük, uzun ömürlülük
1. isim , isim , isim , isim , Ömürlü olma durumu
1. beklenilmeyen iyi davranışlar karşısında kullanılan bir söz
2. `neşeli, hoşsohbet, komik, eğlendiren birisin` anlamında kullanılan bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ömrü kısa olan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kısa süren
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dayanıksız
omuz başı, omuz eklemi, omuz omuza
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm
1. Başı omuzları içine çökmüş gibi idi.
1. Başı omuzları içine çökmüş gibi idi.
1. isim , isim , isim , isim , Kol ile omzun birleştiği yer
1. Kolumu öyle bir çekiş çekti ki omuz başım çatırdadı.
1. Kolumu öyle bir çekiş çekti ki omuz başım çatırdadı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yanı başı
1. Akşamları Atpazarı'na bakan Altındiş'in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi.
1. Akşamları Atpazarı'na bakan Altındiş'in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi.