92406 kayıt bulundu.
1. `herkes ölecek, ölmek kaçınılmazdır` anlamında kullanılan bir söz
2. tehlikeli bir karar verme durumunda `ölümden korkmuyorum, ölümü bile göze alıyorum` anlamında kullanılan bir söz
1. Ölüm Allah'ın emri, bu işi yapacağım.
1. Ölüm Allah'ın emri, bu işi yapacağım.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Hayati önemi olan
1. isim , isim , isim , isim , Son nefesin verileceği yatak veya yer
1. Ölüm döşeğine yattığı zaman geçmiş olsuna uğrayan postacı Hafız'a garip bir ümitle baktığı hâlâ gözümün önüne gelir.
1. Ölüm döşeğine yattığı zaman geçmiş olsuna uğrayan postacı Hafız'a garip bir ümitle baktığı hâlâ gözümün önüne gelir.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ölümcül durum
1. Gelemezdim, annemi ölüm döşeğinde nasıl bırakırdım?
1. Gelemezdim, annemi ölüm döşeğinde nasıl bırakırdım?
1. son anlarını yaşamak
1. Avrupa medeniyeti de ölüm döşeğindedir ama bu ölüme bir türlü katlanamaz yazarın gönlü.
1. Avrupa medeniyeti de ölüm döşeğindedir ama bu ölüme bir türlü katlanamaz yazarın gönlü.
1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin öldürülmesini bildiren yazılı belge
1. çok büyük sıkıntı, üzüntü
1. Sürgün benim için ölüm gibi bir şey olmuştu.
1. Sürgün benim için ölüm gibi bir şey olmuştu.
1. `ölümün olağan olması gibi mirasın da paylaşılması olağandır` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Bir kişinin öldüğüne ilişkin verilen belge, vefat ilmühaberi
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yok olmamak amacıyla girişilen mücadele
1. yok olmamak amacıyla mücadeleye girişmek
1. Kurtuluş Savaşı'nda bir ölüm kalım savaşı içinde idik.
1. Kurtuluş Savaşı'nda bir ölüm kalım savaşı içinde idik.
1. isim , isim , isim , isim , Ölme tehlikesiyle yüz yüze gelmekten duyulan korku, can korkusu
1. `sıkıntı, üzüntü, keder, dert veya yoksulluk çekmektense ölüm daha iyidir` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Bir ülkede toplam nüfusa göre ölüm sayısının oranı
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir amaca ulaşmak için sonunda ölümü bile göze alarak tutulan oruç
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Derin bir sessizlik, ölü sessizliği, ölüm sükûtu
1. yoğun ve derin bir sessizlik kaplamak
1. Masanın başına oturduğum zaman ortalığa gerçekten ölüm sessizliği çöktü.
1. Masanın başına oturduğum zaman ortalığa gerçekten ölüm sessizliği çöktü.
1. isim , isim , isim , isim , Sigortalının ölümü durumunda sigortalayan tarafından ödenmesi kabul edilen parayı gösteren sigorta türü
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Sözleşmeye göre, ölüm hâlinde ölenin geride bıraktıklarına işveren tarafından ödenen para
1. insanın her an ölebileceği veya yaşayabileceği hatırlatılarak önlem almasını öğütleyen bir söz
1. Ölüm var dirim var, bu parayı alıp saklamalı.
1. Ölüm var dirim var, bu parayı alıp saklamalı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ölümle sona erme ihtimali olan veya ölümle sona eren
1. Uslu yurttaşlar bu ölümcül sorumluluk karşısında her türlü direnişten vazgeçerler.
1. Uslu yurttaşlar bu ölümcül sorumluluk karşısında her türlü direnişten vazgeçerler.
2. Can çekişen
1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Olumluluğu ortaya koyma, icap