92406 kayıt bulundu.
1. argo , argo , argo , argo , bir hareketi yalandan yapmak veya yapar gibi görünmek
1. Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza.
1. Numara yapıyorum gibi bir şey gelmesin aklınıza.
1. sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Yalan dolanla iş gören (kimse), düzenbaz, hileci
Telaffuz : nu'maracı
1. -i , -i , -i , -i , Bir veya daha fazla sıra numarasıyla göstermek, numara koymak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Numaralama işine konu olmak
bir numaralı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli bir numarası olan
1. Tokatlıyan'ın sırasındaki yirmi beş numaralı apartmanı arıyorum.
1. Tokatlıyan'ın sırasındaki yirmi beş numaralı apartmanı arıyorum.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Numara verilerek belirtilmemiş
1. Numarasız yer.
1. Numarasız yer.
2. Gözün görme gücünü artırma özelliği bulunmayan (gözlük veya gözlük camı)
1. Numarasız gözlük.
1. Numarasız gözlük.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gösteri
1. Darülfünun gençleri İstanbul'da büyük bir nümayiş yapmışlardı.
1. Darülfünun gençleri İstanbul'da büyük bir nümayiş yapmışlardı.
Lisan : Farsça numāyiş
Telaffuz : nüma:yiş
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gösteri ile ilgili olan
Lisan : Farsça numāyişkār
Telaffuz : nüma:yişkâr
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Nesnenin kendisi, görüngü karşıtı
Lisan : Fransızca noumène
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sayısal
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sayı bakımından
Lisan : Fransızca numérique
1. isim , isim , isim , isim , Madalya ve eski para bilimiyle uğraşan kimse
Lisan : Fransızca numismate
1. isim , isim , isim , isim , Eski para ve madalyaların tarihi ve tanımıyla uğraşan bilim
Lisan : Fransızca numismatique
1. isim , isim , isim , isim , Örnek
1. Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir.
1. Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir.
2. sıfat Göstermelik
Lisan : Farsça numūne
Telaffuz : numu:ne
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örneklik
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Örnek alınamayacak kadar tuhaf
1. Ortanca hanım dedikleri, Tayfur'un teyzesi de numunelikti.
1. Ortanca hanım dedikleri, Tayfur'un teyzesi de numunelikti.
nur yüzlü, gemici nuru, göz nuru
1. isim , isim , isim , isim , Aydınlık, ışık, parıltı, ziya
2. İlahi bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık
1. Kuru Kadı okurken önündeki mezarın bir yeşil nurla tutuştuğunu gördü.
1. Kuru Kadı okurken önündeki mezarın bir yeşil nurla tutuştuğunu gördü.
Lisan : Arapça nūr
Telaffuz : nu:ru