Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
aşılanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşılanmak işi

2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Döllenme


asılanmak fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Bir şeyden yarar sağlamak, intifa etmek


aşılanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşılama işine konu olmak


aşılatabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşılatabilmek işi


aşılatabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Aşılatma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Aşılatmaya gücü yetmek


aşılatılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşılatılmak işi


aşılatılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşılatma işine konu olmak


aşılatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşılatmak işi


aşılatmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Aşılama işini yaptırmak


aşılayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşılayabilmek işi


aşılayabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Aşılama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Aşılamaya gücü yetmek


aşılayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşılama işi


asileşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asileşmek işi


asileşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek


asılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Asılmış olan, asma, asık, muallak

Örnek:

1. Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır

1. Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Asılmış bir biçimde

Örnek:

1. Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar.

1. Dostlarından birine kızdı mı onun salonda asılı duran resmini alır, ayakyolunun duvarına asar.


aşılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)

2. Aşı yapılmış (bitki)


asilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başkaldırıcılık


asilik etmek
Anlamı:

1. karşı gelmek, başkaldırmak


aşılılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşılı olma durumu


asılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asılma işi


asıllı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir kökene dayanan, kökenli

Örnek:

1. İngiliz asıllı genç.

1. İngiliz asıllı genç.


asillik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asil olma durumu, asalet

2. Soylu olma durumu, soyluluk


asıllık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asıl olma durumu


asıllılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asıllı olma durumu


asılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asılmak işi