92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Alıştırılmış güvercin, saka kuşu, tavşan vb. hayvanlara para karşılığında niyet çektiren kimse
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kötü bir davranışta bulunması beklenen (kimse)
1. -e , -e , -e , -e , Niyet etmek, tasarlamak
1. Birkaç kere gitmeye niyetlendi.
1. Birkaç kere gitmeye niyetlendi.
2. Oruç tutmaya karar vermek
art niyetli, iyi niyetli
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Niyeti olan, niyet eden
1. Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi.
1. Ama adam kızdan vazgeçmeye pek niyetli görünmedi.
2. Oruç tutmakta olan (kimse)
art niyetlilik, iyi niyetlilik
1. isim , isim , isim , isim , Niyetli olma durumu
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 41, atom ağırlığı 92,91, yoğunluğu 8,57 olan, oksijen, kükürt, klor vb. maddelerle birleşikler veren bir element, kolombiyum (simgesi Nb)
Lisan : Fransızca niobium
Telaffuz : niyo'byum
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çekişme, bozuşma, kavga
Lisan : Arapça nizāʿ
Telaffuz : niza:
nizamname, yanaşık nizam, kol nizamı
1. isim , isim , isim , isim , Düzen
1. Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar.
1. Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar.
2. Kural
1. Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak!
1. Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak!
Lisan : Arapça niẓām
Telaffuz : niza:mı
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İstenilen düzende olan, düzene uygun olan, kurallara uygun olan
2. Kanunlarla ilgili olan
Lisan : Arapça niẓāmī
Telaffuz : niza:mi:
nizamiye kapısı, nizamiye karakolu
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askerlik dairesi
2. Kışla, garnizon ve bazı kuruluşların girişi
3. eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , Tanzimat döneminde kara ordusu
1. Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı.
1. Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı.
Lisan : Arapça niẓāmiyye
Telaffuz : niza:miye
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Kışla ve garnizonlarda giriş kapısı
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Nizamiye kapısındaki karakol
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzenli, tertipli
1. Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz.
1. Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz.
2. Tüzüğe uygun
dahilî nizamname
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tüzük
1. Olsa olsa, bu şirketin nizamnamesinde yazılı olacak.
1. Olsa olsa, bu şirketin nizamnamesinde yazılı olacak.
Lisan : Arapça niẓām + Farsça nāme
Telaffuz : nizamna:me
1. isim , isim , isim , isim , Nizamsız olma durumu, düzensizlik, tertipsizlik
1. Ben hem müfrit hem mutedil olmak isterim, azami bir nizamsızlıkta azami bir nizam ararım.
1. Ben hem müfrit hem mutedil olmak isterim, azami bir nizamsızlıkta azami bir nizam ararım.
2. Tüzüğe aykırılık
1. isim , isim , isim , isim , Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ni'zibi