92406 kayıt bulundu.
rakorlu musluk, hava musluğu, lavabo musluğu, yangın musluğu
1. isim , isim , isim , isim , Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet
1. Ben suratımı buruşturdukça, bir yaz öğlesinde yarı açık kalmış bir musluktan akarak ak mermer bir yalakta şarkı söyleyen serin bir su gibi gülsün o!
1. Ben suratımı buruşturdukça, bir yaz öğlesinde yarı açık kalmış bir musluktan akarak ak mermer bir yalakta şarkı söyleyen serin bir su gibi gülsün o!
2. El yıkamaya yarayan yer, lavabo
1. Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler.
1. Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler.
Lisan : Arapça maslūk
1. isim , isim , isim , isim , Musluk satan veya onaran kimse
2. argo , argo , argo , argo , Abdest almak için ceketini çıkaranların para veya değerli şeylerini çalarak hırsızlık yapan kimse
1. isim , isim , isim , isim , Muslukçunun yaptığı iş
2. argo , argo , argo , argo , Abdest almak için ceketini çıkaranların para veya değerli şeylerini çalarak yapılan hırsızlık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Musluğu olmayan
1. Kız, herkesten önce çeşmenin musluksuz oluğuna ağzını dayayıp lıkır lıkır ve kana kana suyunu içti.
1. Kız, herkesten önce çeşmenin musluksuz oluğuna ağzını dayayıp lıkır lıkır ve kana kana suyunu içti.
Müslüman adam
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , İslam dininden olan kimse, Muhammedî, Müslim, Müselman, mümin
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İslam dininin kurallarını yerine getiren kimse
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Doğru, haktan ayrılmaz kimse
Özel: Evet
Lisan : Arapça muslim + Farsça -ān
1. -i , -i , -i , -i , Bir topluluğu veya bir kimseyi İslam dinine sokmak, İslamlaştırmak
1. isim , isim , isim , isim , Hz. Muhammed'in yaydığı İslam dini, İslam, İslamlık, İslamiyet, Hak dini
1. Osmanlılık ne yalnız Türklük ne de yalnız Müslümanlık demektir.
1. Osmanlılık ne yalnız Türklük ne de yalnız Müslümanlık demektir.
2. Müslüman olma durumu
3. Müslüman topluluğu
Özel: Evet
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Verimli
2. Sonuç veren
Lisan : Arapça mus̱mir
muşmula suratlı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gülgillerden, 2-3 metre yüksekliğinde dikenli küçük bir ağaç (Mespilus germanica)
2. Bu ağacın olgunlaşıp yumuşadıktan sonra yenilebilen, yuvarlak, mayhoş, buruk ve beş çekirdekli meyvesi, döngel, beşbıyık
Lisan : Rumca
Telaffuz : mu'şmula
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Asık suratlı olan (kimse)
muson iklimi
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi'nde yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr
Lisan : Fransızca mousson
1. isim , isim , isim , isim , Yazların sıcak ve bol yağışlı, kışlarınsa ılık ve kurak geçtiği bir iklim türü
müspet ilimler
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Olumlu
1. Müspet ve realist ilmî araştırmaların meydana gelebilmesi için istatistik bir zarurettir.
1. Müspet ve realist ilmî araştırmaların meydana gelebilmesi için istatistik bir zarurettir.
Lisan : Arapça mus̱bet
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tutumsuz
1. Müsrif zannettiği karısı, evin hayatını, kendisi yokken, en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu.
1. Müsrif zannettiği karısı, evin hayatını, kendisi yokken, en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu.
Lisan : Arapça musrif
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Tanrı'ya ortak koşan
Lisan : Arapça muşrik