92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez
1. Aksaray'ın kaldırım kabadayısı yetiştirmesi müsellemdir.
1. Aksaray'ın kaldırım kabadayısı yetiştirmesi müsellemdir.
Lisan : Arapça musellem
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , geometri , geometri , isim , isim , eskimiş , eskimiş , geometri , geometri , Üçgen
2. Kokteyl türünden karışık bir içki
3. Üç kere damıtılarak yapılmış özel bir şarap
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üçlü
Lisan : Arapça mus̱elles̱
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , Trigonometri
Lisan : Arapça mus̱elles̱āt
Telaffuz : müsellesa:tı
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde eyalet ve sancakta yönetimi elinde bulunduran kişi
Lisan : Arapça musellim
1. isim , isim , isim , isim , Müslüman
1. Dahleden dinimize bari Müselman olsa.
1. Dahleden dinimize bari Müselman olsa.
Özel: Evet
Lisan : Arapça muslim + Farsça -ān
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Birbirine bağlı olan, art arda zincirleme olarak gelen
1. Birbirini yaratan müselsel esprilerle söylüyordu.
1. Birbirini yaratan müselsel esprilerle söylüyordu.
Lisan : Arapça muselsel
ismiyle müsemma
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ad verilmiş, adı olan
Lisan : Arapça musemmā
Telaffuz : müsemma:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sekizli
2. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Sekizer dizeli bentlerden oluşan şiir
Lisan : Arapça mus̱emmen
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Onur verilerek yüceltilmiş
Lisan : Arapça muşerref
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Yahudi
1. Ortaya bir kucak çamaşırla orta yaşlı, saçları alan talan bir Musevi kadını çıktı.
1. Ortaya bir kucak çamaşırla orta yaşlı, saçları alan talan bir Musevi kadını çıktı.
Özel: Evet
Lisan : Arapça mūsevī
Telaffuz : mu:sevi:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Belirsiz, karışık, düzensiz
Lisan : Arapça muşevveş
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Arzusunu çoğaltan, isteğini artıran
2. Ayartan, kışkırtan, önayak olan
1. Mukavemet müşevviklerine itibar etmeyiniz, felaket getirir.
1. Mukavemet müşevviklerine itibar etmeyiniz, felaket getirir.
Lisan : Arapça muşevviḳ
başmüsevvit
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Müsvedde yapan kimse
1. Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır.
1. Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır.
2. Taslak yapan kimse
Lisan : Arapça musevvid
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sevecen
1. Annem müşfik aferinlerle saçlarımı okşadı.
1. Annem müşfik aferinlerle saçlarımı okşadı.
Lisan : Arapça muşfiḳ
Mushaf-ı Şerif
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Kur'an
1. Yarın gel, burada Mushaf'a el bas, tövbe et, seni köyde bırakayım.
1. Yarın gel, burada Mushaf'a el bas, tövbe et, seni köyde bırakayım.
Özel: Evet
Lisan : Arapça muṣḥaf
1. isim , isim , isim , isim , Kur'an
Özel: Evet
Lisan : Arapça muṣḥaf + şerīf
Telaffuz : musha:fışerif
1. isim , isim , isim , isim , Bağırsakları çalıştırıp temizleyen, dışkının kolaylıkla dışarı atılmasını sağlayan ilaç
Lisan : Arapça mushil
1. isim , isim , isim , isim , Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey
1. Onlar hızla geçer veya düşer, musibeti sineye çekmek millete düşer.
1. Onlar hızla geçer veya düşer, musibeti sineye çekmek millete düşer.
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Uğursuz
Lisan : Arapça muṣībet
Telaffuz : musi:bet
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gagasındaki deliklerden rüzgâr estikçe türlü sesler çıktığına inanılan bir masal kuşu
2. müzik , müzik , müzik , müzik , Mıskal
Lisan : Farsça mūsīḳār
Telaffuz : mu:sika:rı
edvar musikisi, mehter musikisi
1. isim , isim , isim , isim , Müzik
1. Musikisinde bir taraftan din / Bir taraftan bütün hayat akmış
1. Musikisinde bir taraftan din / Bir taraftan bütün hayat akmış
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kulağa hoş gelen sesler dizisi
1. Şiirin musikisi demek, resmin musikisi demek gibi bir şeydir.
1. Şiirin musikisi demek, resmin musikisi demek gibi bir şeydir.
Lisan : Arapça mūsīḳī
Telaffuz : mu:siki:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Müzikle uğraşan
1. Bunların arasında bilhassa Vehbi Dede isminde Mevlevi bir musikişinas tanıdı ve meşrebine uygun buldu.
1. Bunların arasında bilhassa Vehbi Dede isminde Mevlevi bir musikişinas tanıdı ve meşrebine uygun buldu.
Lisan : Arapça mūsīḳī + Farsça -şinās
Telaffuz : mu:siki:şinas