92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bağımsız olarak
Lisan : Arapça mustaḳillen
Telaffuz : müstaki'len
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Doğru, doğruluktan şaşmayan
2. matematik , matematik , matematik , matematik , Doğrulu
Lisan : Arapça mustaḳīm
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kullanılmış olan
2. Yeni olmayan, eski
Lisan : Arapça mustaʿmel
Telaffuz : müsta:mel
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Sorgu yargıcı
1. Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler.
1. Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler.
Lisan : Arapça mustanṭiḳ
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dikdörtgen
1. O siyah ağaç gövdesi, o mustatilin içine ne kadar güzel oturmuş.
1. O siyah ağaç gövdesi, o mustatilin içine ne kadar güzel oturmuş.
Lisan : Arapça mustaṭīl
Telaffuz : mustati:l
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Takma
1. Müstear adların hakikilerini saymaya başladı.
1. Müstear adların hakikilerini saymaya başladı.
2. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde bir makam
Lisan : Arapça musteʿār
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Olacağı sanılmayan, uzak görülen
Lisan : Arapça mustebʿad
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Zorba
1. Müstebit bir hükümdar.
1. Müstebit bir hükümdar.
Lisan : Arapça mustebidd
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
Lisan : Arapça musteʾcir
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yararlanma
Lisan : Arapça mustefīd
1. yararlandırmak
1. İlminden, irfanından büyük küçük herkesi müstefit ederdi.
1. İlminden, irfanından büyük küçük herkesi müstefit ederdi.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hoşa giden, sevilen, beğenilen
2. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış
Lisan : Arapça musteḥabb
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Fosil
1. Hayalsiz adam bir müstehase bile sayılmaz, o kadar hiçtir.
1. Hayalsiz adam bir müstehase bile sayılmaz, o kadar hiçtir.
Lisan : Arapça musteḥās̱e
Telaffuz : müsteha:se
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız
1. Müstehcen yayın.
1. Müstehcen yayın.
Lisan : Arapça mustehcen
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Müstehcen duruma gelmek
1. Boyanmış dar dizlik ahlak sayılıyor da sımsıkı bağlanmış paçalı don müstehcenleşiyor.
1. Boyanmış dar dizlik ahlak sayılıyor da sımsıkı bağlanmış paçalı don müstehcenleşiyor.