Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
muktedir olmak
Anlamı:

1. gücü yetmek, yapabilmek


muktedirlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erklilik


müktesebat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edinilen, kazanılan bilgiler


Lisan : Arapça muktesebāt

Telaffuz : mükteseba:tı

müktesep

İlgili Kelimeler:

müktesep hak, hakkımüktesep

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kazanılmış, edinilmiş


Lisan : Arapça mukteseb

müktesep hak
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Kazanılmış hak


muktesit
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Tutumlu


Lisan : Arapça muḳteṣid

mukteza
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerekli

2. isim , isim , isim , isim , Bir iş yapılırken gerekli işlemlerin bütünü


Lisan : Arapça muḳteżā

Telaffuz : mukteza:

muktezi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gerekli


Lisan : Arapça muḳteżī

Telaffuz : muktezi:

mukus
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde


Lisan : Fransızca mucus

mül
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şarap

Örnek:

1. Karşıyaka'da İzmir'in gülü / Seyran ediyor elinde mülü

1. Karşıyaka'da İzmir'in gülü / Seyran ediyor elinde mülü


Lisan : Farsça mul

mülahaza
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düşünce


Lisan : Arapça mulāḥaẓa

Telaffuz : müla:haza, l ince okunur

mülahaza yapmak
Anlamı:

1. düşünmek

Örnek:

1. Bu mülahazayı kafasında değil bağıra bağıra yaptı.

1. Bu mülahazayı kafasında değil bağıra bağıra yaptı.


mülahazat

İlgili Kelimeler:

mülahazat hanesi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düşünceler


Lisan : Arapça mulāḥaẓāt

Telaffuz : müla:haza:tı, l ince okunur

mülahazat hanesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şey hakkındaki düşüncelerin yazıldığı yer


mülahazat hanesini açık bırakmak
Anlamı:

1. bir kimse hakkında kesin bir kanıya varamayarak zamanla ortaya çıkacak gelişmeleri beklemek


mülahham
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Şişman

Örnek:

1. O mülahham bir adam, şişman sayılmasa bile gövdesi ağır ve hantal, boynu ve kolları kısa.

1. O mülahham bir adam, şişman sayılmasa bile gövdesi ağır ve hantal, boynu ve kolları kısa.


Lisan : Arapça mulaḥḥam

Telaffuz : l ince okunur

mulaj

İlgili Kelimeler:

mulaj kâğıdı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin bal mumu, alçı vb. bir madde ile kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin bütünü

2. Bu işlemler sonunda elde edilen kalıp


Lisan : Fransızca moulage

Telaffuz : l ince okunur

mulaj kâğıdı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Terzilerin patron (II) çıkarmak için kullandıkları bir tür saydam kâğıt


mülakat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buluşma, görüşme

Örnek:

1. Mülakattan sonra da kendilerinin avdetine müsaade etmemek lüzumu bence tabii idi.

1. Mülakattan sonra da kendilerinin avdetine müsaade etmemek lüzumu bence tabii idi.

2. Röportaj

3. Bir işe alınacak kişiler arasından seçim yapabilmek amacıyla kendileriyle karşılıklı konuşma, görüşme


Lisan : Arapça mulāḳāt

Telaffuz : müla:ka:tı, l ince okunur

mülakat vermek
Anlamı:

1. belli bir konuda konuşmak, demeç vermek


mülakat yapmak
Anlamı:

1. bir kimsenin bir konu veya sorunla ilgili görüşlerini almak


mülaki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Buluşan, kavuşan, görüşen


Lisan : Arapça mulāḳī

Telaffuz : müla:ki:, l ince okunur

mülaki olmak
Anlamı:

1. buluşmak, kavuşmak, görüşmek

Örnek:

1. Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş.

1. Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş.


mülayemet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yumuşaklık

2. Bağırsakta yumuşaklık

Örnek:

1. Kayısı vücuda mülayemet verir.

1. Kayısı vücuda mülayemet verir.


Lisan : Arapça mulāyemet

Telaffuz : müla:yemet, l ince okunur

mülayim
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Uygun, hoş görülebilir

2. Yumuşak huylu

Örnek:

1. Mülayim bir adam.

1. Mülayim bir adam.

3. Ilıman (hava)


Lisan : Arapça mulāyim

Telaffuz : müla:yim, l ince okunur