mükemmeliyet merkezi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli bilim ve endüstri alanlarında araştırma geliştirme çalışmalarının merkezîleştirilmesi amacıyla kurulan birim

mükemmeliyetçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşırı titiz davranan kimse

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Ahlaki olgunluğa erişmeyi amaç edinen kimse

3. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Mükemmel olma yolunda aşırı çaba sarf eden kimse

mükemmeliyetçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mükemmeliyetçi olma durumu

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Hayatta en önemli amacın ahlaki olgunluğa erişmek olduğunu savunan kuram

mükemmelleşebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mükemmelleşebilmek işi

mükemmelleşebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mükemmelleşme ihtimali veya imkânı bulunmak

mükemmelleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mükemmelleşmek durumu

mükemmelleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mükemmel duruma gelmek

mükemmelleştirebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mükemmelleştirebilmek işi

mükemmelleştirebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Mükemmelleştirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Mükemmelleştirme becerisi bulunmak

mükemmelleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mükemmelleştirmek durumu

mükemmelleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Mükemmel duruma getirmek

Örnek:

1. Hele mektebin iç ve ruh tarafını mükemmelleştireyim diyecek olsam iş daha sarpa sarar.

1. Hele mektebin iç ve ruh tarafını mükemmelleştireyim diyecek olsam iş daha sarpa sarar.

mükemmellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin olma, mükemmeliyet

Örnek:

1. Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir.

1. Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir.

mükerrer

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Tekrarlanmış, yinelenmiş

Örnek:

1. Mükerrer nüsha.

1. Mükerrer nüsha.

Lisan : Arapça mukerrer

mükerreren

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Tekrarlanarak, tekrar edilmiş olarak

Lisan : Arapça mukerreren

Telaffuz : mükerre'ren

mükerrerlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mükerrer olma durumu

mükevvenat

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yaratıkların bütünü

Lisan : Arapça mukevvenāt

Telaffuz : mükevvena:tı

mükeyyifat

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Keyif verici, uyuşturucu maddeler

Lisan : Arapça mukeyyifāt

Telaffuz : mükeyyifa:tı

mukim

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bir yerde, bir evde oturan, eğleşen, ikamet eden

Lisan : Arapça muḳīm

mukimlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mukim olma durumu

mukni

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İnandıran, ikna eden

Lisan : Arapça muḳnī

Telaffuz : mukni:

mukoza

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Sümük doku

Lisan : Latince

Telaffuz : muko'za

mükrim

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İkramcı

Lisan : Arapça mukrim

mukriz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ödünç para veren, borç veren

Lisan : Arapça muḳriż

muktebes

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yararlanmak için alınmış, aktarılmış

Lisan : Arapça muḳtebes

muktedir

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Erkli

Lisan : Arapça muḳtedir