Aryanist

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aryanizm yanlısı olan kimse

---

Lisan : Fransızca arianiste

Aryanizm

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , IV. yüzyılda Arius adlı bir papazın kurduğu ve Hristiyan inanışının tersine olarak İsa'nın tanrılığını inkâr eden mezhep

---

Özel: Evet

Lisan : Fransızca arianisme

arz

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , En, genişlik

---

Lisan : Arapça ʿarż

arz

İlgili Kelimeler:

arzıendam, arz odası, arz talep, arzuhâl, para arzı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sunma

2. Piyasaya mal sürülmesi, sunu

3. Yüksek bir makama anlatma, bildirme

---

Lisan : Arapça ʿarż

arz

İlgili Kelimeler:

arz cazibesi, arz dairesi, arz derecesi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yer, yeryüzü

Örnek:

1. Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum.

1. Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum.

---

Lisan : Arapça arż

arz cazibesi

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Yer çekimi

---

arz dairesi

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Enlem dairesi

---

arz derecesi

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Enlem

---

arz etmek

Anlamı:

1. sunmak

Örnek:

1. Bu aç adama yeni elbisenin ne derece faydalı olacağını okuyucularımızın takdirine arz ediyoruz.

1. Bu aç adama yeni elbisenin ne derece faydalı olacağını okuyucularımızın takdirine arz ediyoruz.

2. göstermek

Örnek:

1. Üstelik tiyatroda her şey şahsi bir mahiyet arz eder.

1. Üstelik tiyatroda her şey şahsi bir mahiyet arz eder.

3. saygı ile bildirmek

Örnek:

1. Demin de arz ettiğim gibi karakolda izah ederim.

1. Demin de arz ettiğim gibi karakolda izah ederim.

---

arz odası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüksek mevkide olan insanların halkla görüştüğü oda

Örnek:

1. Bir arz odasında biz kullarına görünmek acaba yüce gönlüne uygun düşer mi?

1. Bir arz odasında biz kullarına görünmek acaba yüce gönlüne uygun düşer mi?

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Padişahın elçileri veya yabancı ülkelerin temsilcilerini kabul ettiği oda

---

arz talep

İlgili Kelimeler:

arz talep dengesi, arz talep kanunu

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Üreticinin piyasaya mal çıkarması ve tüketicinin piyasadan mal çekmesi olayları, sunu ve istem

---

arz talep dengesi

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Üretimin talebe uygun miktarda planlanması

---

arz talep kanunu

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Piyasalarda sunu ve istem dengesini düzenli tutma sistemi

---

arzani

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Enine olan

---

Lisan : Arapça ʿarżānī

Telaffuz : arza:ni:

arzıendam

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Boy göstermek, ortaya çıkmak, görünmek` anlamlarındaki arzıendam etmek, arzıendam eylemek birleşik fiillerinde geçen bir söz

---

Lisan : Arapça arż + Farsça endām

arziyat

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yer bilimi

---

Lisan : Arapça arżiyyāt

Telaffuz : arziya:tı

arzu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstek, dilek

Örnek:

1. Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur.

1. Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur.

2. Heves

Örnek:

1. İçimde nice zamandan kalma bir arzu var.

1. İçimde nice zamandan kalma bir arzu var.

---

Lisan : Farsça ārzū

arzu duymak

Anlamı:

1. birine veya bir şeye karşı istek duymak

---

arzu etmek

Anlamı:

1. yürekten istemek

Örnek:

1. O an, eğer isterse arzu ettiği her yere gidebilirdi.

1. O an, eğer isterse arzu ettiği her yere gidebilirdi.

---

arzuhâl

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilekçe

Örnek:

1. Bir gazete muhabiri Adliye koridorunda, tımarhaneye girmek için elindeki arzuhâlle dolaşan Osman isminde bir eroinman hastasına rastlıyor.

1. Bir gazete muhabiri Adliye koridorunda, tımarhaneye girmek için elindeki arzuhâlle dolaşan Osman isminde bir eroinman hastasına rastlıyor.

---

Lisan : Arapça ʿarż + ḥāl

Telaffuz : arzuhâ:li

arzuhâl gibi (veya kadar)

Anlamı:

1. çok uzun (mektup)

---

arzuhâlci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Para karşılığında dilekçe, mektup vb. yazan kimse

---

arzuhâlcilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzuhâlcinin yaptığı iş

Örnek:

1. Hayatını arzuhâlcilikle kazanıyor.

1. Hayatını arzuhâlcilikle kazanıyor.

---

arzulama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzulamak durumu

---

arzulamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İstek duymak, özlemek, istemek

Örnek:

1. O hâl geri gider ve tekrar gelmesi nefsin arzuladığı bir şey olur.

1. O hâl geri gider ve tekrar gelmesi nefsin arzuladığı bir şey olur.

---